15 49.0138 8.38624 1 0 4000 1 https://hrpozitif.net 300 true 0

HR+

Tavşanlar Napolyon’u Bozguna Uğratınca

0 Comments

Yaptığın hiçbir işi hafife alma. Hiçbir rakibini küçümseme. Her stratejinde çok yönlü senaryo planla.

19. yüzyılın en renkli karakterlerinden Napolyon, günümüzde sıklıkla Napolyon kompleksi ile anılır, kısa boylu insanların agresif ve otoriter tavırlarla boylarını telafi etmeye çalışmalarıyla akla gelir. Tüm Avrupa’yı kasıp kavuran gücü ve kudreti 1815’de Waterloo Savaşı’ndaki yenilgisiyle gölgelenmiş, güçlü imparator küçük düşürücü bir konuma düşmüştür. Napolyon’un Waterloo yenilgisinden 8 yıl kadar önce daha az kişinin bildiği, bilenlerin ise efsaneleştirdiği bir başka ilginç yenilgisi daha vardır. Kendinden de kısa boylulara yenilmiştir bu sefer. Başka bir milletin askerlerine değil, kendi düzenlediği bir av partisinde avlamaya gittiği bir tavşanlar ordusu onu bozguna uğratmıştır.

İtalyan asıllı bir soylunun oğlu olan Napoleone di Buonaparte Korsika adasındaki mütevazı hayatını arkada bırakarak Fransa’ya askeri okula gitmiş, henüz 10 yaşındayken Fransızca öğrenmiştir. Askeri okulda rütbeleri hızlı hızlı tırmanmış, Fransız Devrimini desteklemiş ve 1790’larda büyük askeri zaferler kazanmıştır.1804 Mayıs’ında mutlak çoğunlukla Fransa’nın İmparatoru ilan edilmiştir.

1807 yazında Rusya’yı yenilgiye uğrattıktan ve Rusya ve Prusya liderleriyle ateşkes imzalandıktan sonra, Fransız üst düzey ordu mensuplarına bir kutlama düzenlemenin gerekliliğine karar verir. Yetenekli Genel Kurmayı Louis-Alexandre Berthier’den bir tavşan avı ardından da bir öğle yemeği ziyafeti düzenlemesini ister. Efsaneleşmiş hikayede tavşanların sayısı abartılsa da, Berthier belki birkaç yüz belki de bin tavşanı büyük kafeslerin içinde partinin düzenlendiği tarlada tutar. Böylece, Napolyon geldiğinde bol bol tavşan avlayacak ve harika bir av partisi olacaktır. Ancak, bu basit plan beklenmedik gelişmelere sahne olacaktır.

Av günü tüm davetliler silahları hazır nişan almışken tavşanlar serbest bırakılır. Tavşanlar silahlı adamlardan kaçacaklarına, onlara doğru hızla koşmaya başlarlar. Önce, Napolyon ve misafirleri gülmeye, tavşanların bu beklenti dışı hareketiyle, eğlenmeye başlarlar. Tavşan yahnisi olmak için can atıyor bunlar diye espri patlatır misafir askerlerden biri, bir diğeri şaşkın tavşanlar der… derken, saniyeler içinde işin rengi değişir, Fransa’nın en başarılı komutanlarının ve baş komutan Napolyon’un içini korku kaplar, yüzlerce korkusuz tavşan kendilerine doğru dalga dalga gelmektedir. Tavşanlar Napolyon’un etrafını sararlar, üstüne tırmanırlar, ceketini çekiştirirler. Sopalarla, silahlarla saldırır askerler tavşanlara ancak tavşanlar ne korkarlar ne de geri çekilirler. Diğer askerlerin de yardımıyla Napolyon canhıraş şekilde arabasına erişir, tavşan ordusu bu sefer arabaya saldırır ve araba hareket edene kadar içeri girmek için uğraş verirler. Sonunda Napolyon av partisinden avcı değil, kaçan av olarak ayrılır. Hiçbir ordunun hayal dahi edemediği bir kuşatmayı tavşan ordusu gerçekleştirmiş, Napolyon’u kıskıvrak yakalamıştır. Kısa boylu adamı daha da kısa boylu tavşanlar yenmiştir.

Nasıl böyle bir fiyasko yaşanmıştır? Tüm oklar partiyi organize eden Napolyon’un sağ kolu Louis-Alexandre Berthier’ye döner. O güne kadar her zaman organizasyonel yetileriyle ön plana çıkan Berthier bu sefer büyük bir organizasyon hatası yapmıştır. Kolaya kaçmış, gerekli araştırma ve planlamayı yapmamıştır. Av günü üçün yabani tavşanları tedarik edeceğine, lokal çiftçilerden çok sayıda tavşan sağlamayı tercih etmiş, bu evcilleşmiş hayvanların insanlara alışık olduğunu ve o insanlardan korkmak yerine kendilerini beslemeye geldiklerini sanacaklarını hesaba katmamıştır. Bu bilgi araştırma ve doğru soruların sorulması sonucunda elde edilebilir ve yaşanan rezaleti engelleyebilirdi.

Planlama Hatasının Ardındakiler

Büyük savaş stratejileri oluşturan bir genel kurmayın böyle basit bir organizasyonda planlama hatası yapmasının birkaç sebebi olabilir. 

  1. Ufak işler çoğu zaman önemli görevleri olan insanlar için zaman kaybı gibi görünebilir. Zamanları değerlidir ve her zaman daha önemli işleri vardır. Her işe aynı önemi ve dikkati vermezler. Detaylar bir işin tam olmasını sağlar. Detayları tam yapmak için bilgi, sabır ve özen gereklidir. Bilgi için araştırma şarttır. Sabır göstererek her ince detayı düşünmek, planlamak ve test etmek gereklidir. Belki de Belthier’nin yapması gereken tavşanları yakından görmekti. Ne kadar evcilleştiklerini görseydi, av için uygun olmayacaklarını önceden görebilirdi.
  2. Düşmanını hafife almak. Avrupa’yı kasıp kavuran Napolyon ve şanlı komutanlarının avlamaya geldikleri minik tavşanlar tarafından kuşatılmaları kadar trajikomik bir durum olabilir mi? Silahlı birçok adama karşı ufacık tavşanlar… Belki de pandemi ve koronavirüsüyle insanoğlunun bugün verdiği savaş ile paralellikler kurulabilir. Gözümüzle görmediğimiz bir virüs 4.5 milyon insanın canını aldı, 219 milyon insanı hasta etti. Pandemi tüm dünya ülkelerindeki insanları etkisi altına aldı, yaşamımızı, çalışmamızı evlere taşıdık, kendimizi izole ettik, virüs almamak, kendimizi ve sevdiklerimizin sağlığını korumak için. Oysa, 2020 başında Çin’de vakalar görülmeye başladığında, virüsü almak ne kadar uzak bir ihtimal olarak görülmüştü gözümüze? Peki ya, virüsün yaşamımızı değiştireceğini kaçımız öngörebildi?
  3. Tek senaryoya göre planlamak. Bir etkinliği planladığınızda sadece A planına sadık kalmak ve işlerin ters gideceği veya planın dışına çıkacağı senaryoları ön görmemek doğru bir yaklaşım değildir. Hayatta çoğu zaman her şeyi kontrol edemeyeceğimizi ancak kontrol edebildiğimiz ölçüde planlama yapmanın yararlarını görürüz. İş yaşamında bir satış görüşmesine gittiğimizde, önce karşımızdakini dinler, ihtiyaç, istek ve görüşleri doğrultusunda görüşmemizi yönlendiririz. Müşterimizi tanımadan varsayımlarda bulunup o toplantının akışını sırf kendi ajandamıza göre belirlemek toplantıyı boşa harcamak anlamına gelir. Planlarımız birden fazla senaryoyu içine aldığında, daha hızlı bir şekilde duruma adapte olabilir ve yeni pozisyonlar alabiliriz.

Napolyon ve askerlerinin başına geldiği gibi, en büyük galibiyete hazırlanırken büyük bir sürprizle karşılaşabiliriz. Bu sürprizin yenilgiye dönmemesi için ön çalışma ve planlama şarttır. Hiç bir işi ve rakibi hafife almayın. Her toplantıya birden fazla senaryo ile gidin. Hedefinize her seferinde daha da yaklaşacaksınız.

Previous Post
Beş duyunuz ile odaklanın
Next Post
İşverenin Uzaktan Çalışma Kabusu: İki İşli Çalışanlar

0 Comments

Leave a Reply