Şeytanın Avukatına Yer Yok
Girişimciler yeni fikirlerini kendi çevreleriyle paylaştıklarında, çoğu zaman fikri dinleyen grup içinde – bu grup takımınız, aileniz, arkadaşlarınız veya potansiyel yatırımcılar olabilir – bir kişi kendini alamaz ve aklına ilk etapta gelen tüm olumsuzlukları paylaşmak ister. Söze şöyle başlar, eğer Şeytanın Avukatı olmam gerekirse deyip, sırasıyla fikrin neden işlemeyeceğine, daha önce birçok örnekleri olduğuna ve de başarının önündeki engellere sırasıyla değinir. Bazen şeytanın avukatı bir kişiyle kalmaz, grup içinde baton elden ele dolaşır ve negatifleri sayanlar adeta size ve fikrinize karşı bir muhalif koalisyon oluştururlar. Ve de bu durum sıklıkla farklı çevrelerde tekrar eder…
Şeytanın Avukatı tehlikelidir, yıkıcıdır, engelleyici, durdurucudur. İnovatör girişimciyi olabilecek en kötü senaryoya götürür, en olumsuz perspektif çerçevesinde ters gitmesi olası herşeyi bir bir sayar. Negatifliklerin olasılığı yüksek olanları da, düşük olanları da, şeytanın avukatının radarındadır. Hem felaket habercisi gibidir, hem bardağı sadece yarı boş görür hem de zaman içinde fikrin olumlu yönlerini zehirleyecek toksik bir enerji yaratır.
Oysa, Şeytanın Avukatı’na takımınızda yer açmak yerine, birçok farklı kişiliği yönetim masanıza veya açık ofisinize davet edebilirsiniz.
IDEO’nun kurucu ortaklarından Tom Kelley, The Ten Faces of Innovation (Inovasyonun On Yüzü) adını verdiği kitabında, inovasyon yapan kişileri birer persona olarak tanımlamakta. Başarılı inovasyonların gerçekleştiği takımlarda kişilerin birçok yüzü vardır, herkes inovasyonu farklı yönüyle inceler, fikri geliştirme, ürünü tasarlama ve operasyonları büyütme evrelerinde her birey kişilikleri, meslekleri, bakış açıları ile şekillenmiş farklı katkılar sağlar. Arşimed’in meşhur sözü akla gelir, ‘bana bir kaldıraç verin, yeterince uzun olsun, dünyayı yerinden oynayabilirim.’ Bu personaların (kişiliklerin) her biri farklı kaldıraçlar kullanır, masaya farklı yetiler, bilgiler ve bakış açıları getirir. Bu olumlu düşünüşe sahip kişiler ille de, çok güçlü kişiliklere sahip insanlar olmak zorunda değildir. Ancak girişimlerin içine girdikleri süreçleri (öğrenme, araştırma, organize etme, ve inşa etme) kendilerine özgü nitelikleriyle pragmatik ve etkin şekilde yönetirler.
Peki kimdir bu personalar?
İnovasyonun 10 Yüzü
Öğrenen Personalar
İnovasyon gerçekleştiren bireylerin ve kurumların sürekli yeni kaynaklardan bilgi toplamaları ve o bilgileri harmanlayarak yeni bilgi birikimleri ve fikirler geliştirmeleri gerekir. Bu kişileri Kelley öğrenen personalar olarak tanımlamakta. Öğrenen personalar takımı sadece kurumun içine değil, dünyada, ülke ve sektör genelinde de olan gelişmelerden haberdar eder, muhtemel fırsatları değerlendirmesi için takımlarını yönlendirirler.
- Antropolog (Anthropologist)
Antropolog insan davranışını gözlemler. Müşterileri fiziksel ve duygusal ortamlarında onlardan biri gibi, aynı havayı soluyarak derinlemesine anlamaya çalışır. Örneğin, bir IDEO antropoloğu yeni hastane hizmetleri geliştirmek için, ameliyata giren bir geriatrik hasta ile 48 saat aynı odada zaman geçirir.
- Deney Uzmanı (Experimenter)
Deney uzmanı, deneme yanılma esasına dayalı olarak sürekli olarak yeni fikirlerden prototipler geliştirir. Deneyleri hesaplı risklere dayanır, deneyler sayesinde fikirler en basit şekilde uygulamaya geçirilir. Örneğin, böyle bir deneyde, BMW klasik reklam kanallarının hepsine son vermiş ve sinema kalitesinde kısa filmlerle markasını tanıtmaya başlamıştır. Bu yeni filmlerden oluşan deneyin başarısını ilk etapta kimse emin olamamış, deneme yanılma yoluyla başarı yolu bulunmuştur.
- Çapraz Tozlayıcı (Cross Pollinator)
Diğer endüstrilere ve kültürlere detaylı bir şekilde bakar analiz eder ve çıkarımlarını kendi kurumunu ihtiyaçlarını dikkate alarak ithal eder. 1970’lerde Japon zincir perakende firması Seiyu kendi portföyleri içinde yeni bir marka yaratmak üzere tasarım ekiplerini Amerika’ya yollar. Jeneriğin Temeli esasına dayanan basit boyasız natürel renklerden ve minimalist çizgiden doğan Muji markası Amerikan öğelerinin Japon orijin ile birleşmesinin sonucu doğar.
Organizatör Personalar
Organizatör personalar iş fikirlerini düzenleyip harekete geçiren kişilerdir. En iyi fikirlerin projelere dönüşmesi için, kurum içinde yöneticilerin zamanı, dikkati, ve limitli kaynaklar için rekabet etmesi gerekir. Organizatörler bütçelemeden, kaynak aktarımı kadar tüm bürokratik konularla ilgilenir, fikirlerin ürüne dönüşmesi için proaktif rol üstlenirler.
- Engelli Koşucu (Hurdler)
Engelli koşucu tüm iş yapış biçimini engelleri aşmak üzerine kurar. Scotch teybin yaratıcısı 3M çalışanının fikri kısıtlamalarla engellendiğinde, çalışan yılmaz, o kısıtlamaların içinde çözüm aramaya devam eder. Kendisine verilen 100 dolar limitini aşmadan, 99 dolarlık satınalım siparişleriyle üretim için gerekli ekipmanı alır ve olabildiğince küçük çaplı ilk grup teybi üretmeyi başarır. Bu az sayılı üretim ilgi uyandırır ve zaman içinde 3M’in en başarılı ve karlı ürünleri arasında yerini alır.
- Ortaklık Kurucu (Collaborator)
Bir elin neyi var, iki elin sesi var. İşte Ortaklık Kurucu’nun sloganı. Üstelik bu ‘iki el’ çok da beraber çalışması muhtemel olmayan alanların biraraya gelip farklı çözümler ve başarılar sağlamasına olanak vermekte.
- Direktör (Director)
Direktör sadece yetenekli takımı biraraya getirmez, aynı zamanda takımın yaratıcılıklarını kullanmasını sağlar. Meşhur oyuncakçı Mattel’in toplama bir takım ile üç ay süresinde 100 milyonluk bir oyuncak platformu kurması buna en güzel örnektir ve dünya genelinde her yöneticiye örnek olmalıdır.
İnşa Eden Personalar
Öğrenen rollerden gelen personalar bilgileri, organizatör personaların yardımıyla hayata geçirirler. İnşa eden personalar ise, en görünen konumlardadır, onları aksiyonun başında aktif görevlerde görürsünüz.
- Deneyim Mimarı (Experience Architect), müşterinin satınalım deneyimini fonksiyonelliğin ötesine giden ve marka ile daha derinden bağlantı kurmasını sağlayan bir serüven tasarlar.
- Set Tasarımcısı (Set Designer), inovasyon takımının yaratıcı fikirlerini besleyen, en rahat ve verimli çalışacakları çalışma ortamını yaratır. Pixar gibi şirketler çalışma alanının performansa doğrudan etkisini ilk günlerinden itibaren doğru tespit etmiş ve yaratılan olumlu sinerjiyi doğru yönde kullanmışlardır.
- Bakıcı (Caregiver), hastane ortamındaki sağlık personelinden feyz alan bu persona, satış öncesi veya sonrası hizmeti farklı seviyelere taşır. Potansiyel müşteri, sürekli müşteri ve rakibin müşterisi satınalım yolculuğunun her aşamasında, eğitilir, desteklenir, etkinliklere davet edilir, problemleri çözülür, ihtiyaçları karşılanır.
- Hikaye Anlatıcı (Storyteller), şirket içi moralin korunması ve şirket dışında farkındalığın yaratılmasından sorumludur. Hikayeler şirket kültürünün en temel taşlarıdır, yeni çalışanların kültürü benimsemesinde, müşterilerin yıllarca bir markaya duyduğu sadakatte hikayelerin büyük payı vardır.
Tom Kelley’e göre, bu personaların takımınızda olmasının en büyük artısı başarılı inovasyon yaratmada işe yaramaları. Bu personalarla beraber, inovasyonu insanlaştırıp, inovasyonda rol oynayan her bir takım arkadaşınıza spesifik bir rol verirsiniz. Ve o rol ile, inovasyonunuz farklı bir derinlik kazanır. 10 personanın içinde olduğu inovasyon ütopik bir iş fikrinden realiteye dönüşür. Tüm bunlar, Şeytanın Avukatını masaya oturtmayıp diğer personalara söz hakkı ve aksiyon alma fırsatı veren bir yapı sayesinde gerçekleşecektir.