Tam Zamanlı Anneden Yöneticiye
Kadının Sesli Duruşu
Modern kadının toplumdaki yerini duruşu belirliyor. Tüm zamanını evine, eşine ve çocuklarına adayan anneden akademisyene, meslek erbabından politikacıya ve üst düzey yöneticiye her kadının bir duruşu var. Ve o duruşun kendini tamamlayan bir sesi var. O ses ne diyor? Nasıl diyor?
Aynı üniversite ve fakülteden mezun olduğum (American University, Uluslararası İlişkiler, Washington, DC) daha sonra University of Pennsylvania’da dil bilimi ve konuşmacı yetiştirme alanlarında kariyerine devam eden Laura Sicola, TED konuşmasında, yönetici duruşunu 3 ana nitelik çerçevesinde tanımlamakta:
- Görünüm, 2. İletişimin Yetileri ve 3. Gravitas (Kalıbının İnsanı olmak) En açıklama gerektirecek ‘gravitas’ liderin karakteri, karizması, ve zor kararlar karşısında sergilediği tavır olarak özetlenebilir: Liderin ağzından çıkan her kelimenin bir amacı var mı? Zor kararlar almaya ve bu kararların arkasında durmaya hazır mı? Bu hissi karşısındakilere veriyor mu?
Tüm bu geniş ve çoğu zaman gri alanlarda kalan üç kavramı birleştiren ve somutlaştıran ise liderin duruşunun sesidir. Bu, kişinin sesli liderlik duruşunu oluşturmakta. Yani, o zor kararları verdiğinde nasıl bir ses tonu ve ifade kullanıyor? Bir oda dolusu yöneticiye kararlarını ilettiğinde vermek istediği mesajı tüm benliğiyle destekliyor mu? Mesajına inandığını dinleyenlere hissettiriyor mu? Vücut dili, söyleme şekli ve ses tonu sözlerini doğruluyor mu? Yoksa tam tersini mi ima ediyor?
Eğer tüm bu elementler birbirini tamamlamıyorsa, bir güven sorunu ortaya çıkar ve kritik değişikliklerin yapılacağı bir dönemde liderliğin etkinliğinin ve alınan kararların gerekliliğinin sorgulanmasına sebep olur. İstikrarlı olmayan söz ve sesli duruş kombinasyonunda, gerçeklik ve samimiyet barınamaz.
Sesli duruşun başarısı, hedef kitleyi iyi okumak ve bu kitlenin nasıl bir kişiden mesaj almaya açık olduğunu belirlemeye bağlıdır. Sesli duruş geliştirilebilir. Kişinin mesajını hedeflediği kitleye ulaştırması için kimi zaman sesini, tonlamasını ve mimiklerini değiştirmesini gerektirebilir.
İngiltere Parlamentosunda ilk kadın vekil olan Margaret Thatcher hararetli bir şekilde konuştuğu zaman sesinin tizleştirir ve bu konuşma şekli erkek meslektaşları arasında alay konusu haline gelmiştir. Başbakan adayı olduğunda, İngiltere Ulusal Tiyatrosu’ndan profesyonellerinden ses dersleri almış, doğru tonlama ve mesaj verme alanlarında çalışarak daha otoriter ve net bir ses duruşu kazanmıştır. Herkesin dikkatle dinlediği ve saygı gösterdiği bir duruş.
Tam Zamanlı Annenin Sesi
Kadın yöneticinin sesli duruşu ne kadar önemliyse, çoğu zaman sesini duyurma şansına erişemeyen tam zamanlı annenin sesine kulak vermek de bir o kadar önemli. Bu bağlamda, Linkedin geçtiğimiz günlerde yeni bir iş ekledi menüsüne: “Stay-at-Home Mom”. Burada amaç, anne-babalık görevlerinden dolayı kariyerlerine ara veren ebeveynlerin durumunu normalleştirmek ve onları yeniden iş gücüne kazandırmak. Pandemi döneminde, birçok anne veya baba tam zamanlı işlerini bırakıp evlerinde çocuklarına bakma durumunda kaldılar, özellikle de kadınlar kariyerlerine ara verip tam zamanlı ebeveynlik rollerini dervaldılar.
Bu kadınlar için en sıkıntılı konulardan biri, özgeçmişlerinde işsiz kaldıkları ara dönemleri açıklamak. Linkedin “Stay-at-Home Mom” iş tanımıyla gerekli açıklamayı veriyor ve iş yaşamına geri dönmek isteyen anneler için kapıyı aralıyor. İşverenlerin çalışanlarında esnekliğe öncelik verdikleri bu dönemde yetenekli anneleri iş havuzuna dahil ediyor. Bugün iş dünyasında dışında edinilen deneyimler iş yaşamındaki deneyimler kadar değerli olabiliyor. Örneğin, kendi anne-babasına bakma durumunda kalmış, toplu bir işten çıkarma sürecinden geçmiş veya eşinin işi dolayısıyla farklı bir şehir veya ülkeye taşınmış kişilerin farklı deneyimleri işlerinde farklı perspektiflere sahip olmalarını sağlayabilir. Bu değerler işyerinde çeşitliliğin ve üretkenliğin önünü açacaktır.
Kariyerlerine ara vermiş annelerin sesini duyalım ve sesli duruşlarına kavuşmaları için fırsat verelim.