Dijital Vasiyetiniz Hazır mı?
Öldükten sonra dijital varlıklarınıza ne olacak hiç düşündünüz mü? Facebook hesabınız, internetten alışveriş yaptığınız siteye üyeliğiniz, banka hesaplarınız? Kalem kağıdı alın ve üye olduğunuz siteleri, kullanıcı isimlerini ve şifreleri yazın. Yakınlarınıza dijital kimliklerinizle ilgili bir rehber bırakın.
Ölmek dünyada kaçınılmaz bir iki kati gerçekten biri. Ölmek gerçekten değiştirilemez mi? Tıbbi gelişmelerle beraber belki ölüm yaşı ilerliyor ama ‘ölmemek’ diye bir şey mümkün değil. Eninde sonunda hepimiz öleceğiz. Peki ya, dijital kimliklerimize ne olacak? Örneğin, Facebook’taki size ne olacak? Ya profesyonel şapkanızı giyerek yorumlar yazdığınız Linkedin’deki size? Bir sessizlik mi hüküm sürecek? Yoksa ölmeden şifrenizi verdiğiniz yakınlarınız mı takip edecek sosyal medyadaki benliklerinizi? Ani şekilde öldüyseniz ve şifrenizi kimseyle paylaşmadıysanız sizin gibi yok mu olacak sanal varlığınız? Nice nice soru birbirini takip ediyor ve hepimizi daha önce düşünmediğimiz yeni bir ölüm sonrası tanımına götürüyor.
Aslında sosyal medya sıradan insanlar için kalıcılığın veya ölümsüzlüğün kapılarını aralıyor. Bir ressam, müzisyen veya mimarsanız öldükten sonra isminizin eserlerinizle yaşaması mümkün. Ancak geriye somut eserler bırakmayan birçokları için varlıklarını sürdürmek zor. Facebook, Twitter ve benzer siteler öldükten sonra hesapların ‘anma sayfaları’ haline gelmesine olanak veriyor. Ancak eğer ölmeden yakınlarınıza şifrelerinizi emanet etmediyseniz bu tür bir isteği gerçekleştirmek pek de kolay olmayabilir.
Sosyal medya siteleri kullanıcının haklarını korumak için gizlilik esasına bağlı kalıyor. Kişi öldükten sonra bile hesaba ulaşmak için mahkeme kararı gerekiyor. Yakın geçmişte çeşitli ani ölümlerin sebeplerinin araştırılması için bile Facebook hesaplarının araştırılması istenmiş ancak şifrelerin alınması için hukuki bir süreç gerekmiş. Kısacası, artık ölmek gözlerini hayata yummak ve tamamen sessizliğe bürünmek kadar basit değil. Dijital sizin ne olacağına ölmeden karar vermeniz gerekli.
Dijital Miras Yönetimi
Online varlığın sosyalleşmeden, alışverişe, banka işlemlerini yönetmeden, dijital kimlikler oluşturmaya genişlediği günümüzde, bu tür aktivitelerin kişinin ölümünden sonra ne olacağı kişi ölmeden kararlaştırılmalı. FB ve Twitter kullanıcılarından öldükten sonra hesaplarıyla ilgili ne yapılmasını istediklerine dair net talimatlar bırakmaları isteniyor. Telegraph Gazetesi’nin haberine göre, Saga Legal adındaki bir İngiliz firması öldükten sonra sosyal medyada dijital varlığınızı nasıl korumanız gerektiğiyle ilgili rehber bilgiler vermekte. Rehberin içeriği sadece Facebook, Twitter gibi sosyal medya sitelerindeki hesaplarla sınırlı kalmayıp, Amazon, Google hatta web bazlı alışveriş, film kiralama sitelerindeki aboneliklerinize kadar detaylı bir açıklama sunuyor. Bir diğer deyişle, vasiyet yazar gibi, dijital ölüm sonrası planlaması yapmak teknolojik dünyanın yeni bir gerçeği haline geliyor.
Görece olarak yeni bir oluşum olan internetin kendine göre bir yapısı ve kuralları var. Hukuki açıdan birçok alan halen gri olarak algılanmakta. Dolayısıyla, kişilerin bireysel olarak efor harcayarak bu konuda kendilerini bilgilendirmeleri gerekli. Ölümden sonra sonlandırmaları gereken hesapları kayıt altında tutmaları ve gereken işlemleri vasiyetlerine dâhil etmeleri şart. İnternet platformunda kendilerini korumalarının yararı sadece hukuki açılarla sınırlı olmayacak, duygusal, pragmatik ve finansal alanlarda da bireye ve yakınlarına kolaylık sağlayacaktır.
Ölümün zamanında bildirilmemesi veya hesabın dondurulmaması öncelikle banka hesapları, PayPal hesabı gibi para kontrolünün devreye girdiği durumlarda ciddi bir finansal risk oluşturuyor. Sosyal medyada ani ölümlerin ardından arkadaşlara giden doğumgünü hatırlatması herkesi üzüyor, sinirlerini bozuyor.
Sosyal Medyada Sadece Gençler Yok
Sosyal medya ve internet gençlerin tekelinde diye düşünülüyor. Ancak bu tam anlamıyla doğru değil. Facebook, Twitter, Flickr gibi siteler sadece 18-29 yaş aralığına hitap etmiyor. Evet Amerika genelindeki istatistiklere baktığımızda bu yaş grubunuzdaki internet kullanıcılarının %83’ünün Facebook kullandığını görüyoruz ancak 2012 sonundan bugüne dek 45-54 yaş aralığının %46 büyüme kaydettiği saptanmış. Büyük resmi daha net algılayabilmemiz için ülkelerin nüfusuna, internet kullanıcılarına ve Facebook kullanıcılarının sayısına bakmamız önemli. Amerika’nın nüfusu yaklaşık 314 milyon, 245 milyon internet kullanıcısı ve bunların içinden 146 milyon Facebook kullanıcısı mevcut. Yani, internet kullanıcılarının %68’inin Facebook hesabı var. İngiltere’de 63 milyon insan yaşıyor, 52 milyon internet kullanıcısının 33 milyonu Facebook’ta. Bu da internet kullanıcılarının % 63’ünün Facebook kullanıcısı olduğunu göstermekte. Peki ya, Türkiye’de durum nedir?
80 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun 36.5 milyonu internet kullanmakta. 36.5 milyonun ise, 32 milyonu Facebook’ta. Diğer bir deyişle, interneti olan kişilerin %88’inin Facebook hesabı var. Bu dev oran dijital yaşamların ve ölümlerin ülkemiz genelindeki önemini ortaya çıkarıyor.
Yeni bir sektör doğuyor
Financial Times’ın haberine göre, Cirrus Legacy şirketinin kurucusu Paul Golding dijital miras yönetimi alanında faaliyet gösteren şirketini kurmaya halasını kaybettiğinde karar vermiş. Halasının ölümünden birkaç hafta sonra halasının Facebook hesabından kendisiyle yeniden bağlantıya geçmesini isteyen bir mesaj almış, kendini çok garip hissederek Facebook hesabını kapatmak umuduyla kuzenlerini aramış. Ancak kimse halasının şifresini bilmiyormuş, sosyal medya ve internet genelinde halasının kullandığı sitelerin neler olduğu ve bunların şifreleriyle ilgili hiçbir yakınının fikri yokmuş. Teknoloji danışmanlığı yapan Golding’e bu durum yeni bir iş fikrinin kapılarını açmış: ‘dijital miras planlamacısı’ olmak. Kardeşi Mark ile beraber kişilerin internet üzerindeki varlıklarını ölümden sonra yönetmeyi amaçlayan Cirrus Legacy şirketini kurmuşlar.
Hayatımızın kaydadeğer bir kısmının internette geçtiği bugün miras planlaması sadece evimiz, borsa yatırımlarımız, banka hesaplarımız veya tarihi eser koleksiyonumuzla sınırlı değil. Hayata gözlerimizi yumduğumuzda Twitter hesabımıza ne olacağı, internet bankacılığındaki şifrelerimizin güvende olup olmadığını da düşünmemiz gerekli. Şans oyunları oynamak gibi vazgeçemediğiniz ve yakınlarınızdan sakladığını bir alışkanlığınız mı var? Bunun öldükten sonra bile açığa çıkmasını istemiyor musunuz? Cirrus Legal gibi siteler işte bu noktalarda önemli rol oynamakta. Dijital miras yönetimi yapan şirketler siz öldükten sonra dijital yaşamınızı sürdürdüğünüz siteleri, bu sitelerdeki kullanıcı adları ve şifreleri istediğiniz kişilerle paylaşıyor. Golding’in deneyimlerine göre, çoğu insan internet şifrelerini bir Excel dosyasına kaydetmiyor. Bir çoğumuz tembeliz…Ya her şeyi hafızamızda tutmaya çalışıyoruz ya da küçük bir not defterinin rastgele sayfalarına kaydedip herkesten habersiz dolabımızın bir çekmecesine saklıyoruz. Henüz hayattayken tüm bu bilgilerin kayıt altına alınıp ölüm sonrasında aile fertlerine teslim edilmesi ilerde karşılaşılacak birçok karışıklığın önüne geçebiliyor. Bu alanda faaliyet gösteren birçok yeni girişim mevcut:
- Legacy.com kullanıcılarına öldükten sonra gönderilmek üzere emailler yazmaları, fotoğraflar, videolar veya ses kayıtları göndermelerine olanak veren hizmetler sunuyor.
- LivesOn öldükten sonra bile tweet atmayı, Facebook statüsünü yenilemeyi veya bloglar yazmayı mümkün kılıyor.
- DeadSocial önceden yazılmış dijital mesajların yayınlanmasını sağlıyor.
Google: Sadece küçük çaplı internet girişimleri değil, Google gibi büyük firmalar da ölen kullanıcılarıyla ilgili yeni stratejiler geliştiriyor. Örneğin, Google Inaktif Hesap Yöneticisi diye bir özellik eklemiş. Bu özellik sayesinde kullanıcıların dijital varlıklarıyla öldükten sonra veya zihinsel ya da fiziksel herhangi bir sebepten dolayı artık hesaplarını kullanamadıkları durumlarda hesaplarını nasıl yöneteceklerine dair seçenekler sunuyor. Ne zaman Google hesabınızı sonlandırmak istediğinize dair bir soru var. Örneğin; 3,6 veya 12 ay hesabınıza hiç girmediğiniz takdirde sistem kendi kendini sonlandırabiliyor. Google, Gmail, Android veya internet geçmişi gibi birçok farklı kanaldan kişinin tamamen inaktif olup olmadığını kontrol etme mekanizması işliyor.
Facebook ve Yahoo: Kullanıcı hesaplarının ölümden sonra aile fertleriyle paylaşılması konusunda katı bir yaklaşım sergilemekte. Mahkeme kararı olmadan hesapla ilgili herhangi bir veriyi paylaşmıyor. Facebook akrabalara iki seçenek sunuyor: hesabı kapatma veya anma sayfasına çevirmek.
Bulut üzerinde kayıtlı olan birçok hizmet için ölümden sonra dijital varlıkları miras bırakma çok yeni yeterince düşünülmemiş bir kavram. Örneğin, evinizdeki CD koleksiyonunu yeğeninize bırakabilirsiniz ancak iTunes hesabınızdaki müzik koleksiyonunu bırakmanız düşündüğünüzden daha zor.
Dijital Miras Nasıl Bırakılır?
Dijital miras bırakırken 3 alan önem kazanıyor:
1. Bilinç: Tüm internet hesaplarınızın dökümünü yapmalısınız. Böylece sevdikleriniz nerelere bakacağını bilebilmeli.
2. Erişim: Internet üzerinden kullandığınız tüm hizmetlerde kullanıcı adı ve şifrelerinizin dökümü gerekli. Şifrelerin sıklıkla değiştirilebileceği internet ortamında en güncel bilgilerin kayıtlı olması önem taşımakta.
3. İstekler: Öldükten sonra kimlerin hesaplarınıza erişmesini istiyorsunuz? Tüm bu bilgilerin silinmesini mi? Yoksa çocuklarınız tarafından yaşatılmasını tercih ediyorsunuz?
Dijital ölüm konusunu ele alan web sayfası The Digital Beyond’un sahibi Evan Carroll’a göre, yaşamımız boyunca biriktirdiğimiz dijital kayıtlar fiziksel kayıtları aşmış durumda. Ölümden sonra bu kayıtlara ne olacağı konusunu henüz dikkate aldığımız bir döneme gelmedik bile. Önümüzdeki nesiller için bu durum daha da belirginleşecek ve dijital varlıkların yönetimi büyük önem kazanacak.
Ölüm gerçeğini kabul etmek ve onunla yaşamak arkada kalanlar için oldukça zor. Sosyal medya gibi sürekli yaşamın içinde, kişilerin en özel anlarını ve kişisel bilgilerini paylaştıkları bir ortamda sevdiğiniz bir insanın ölümüyle yüzleşmek duygusal açıdan daha da zor olabiliyor. Bir yandan hatırlamak iyi gelirken diğer yandan acılar tazeyken yakınları daha da üzüyor. İşin bir de finansal boyutu var. Alışveriş, bankacılık gibi içine finansal kararların girdiği durumlarda ölüm sonrası internet hesaplarının yönetimi daha da önemli hale geliyor. Görünen şu; karmaşık dünyada en karmaşık yapıya sahip insan ölüme hem fiziksel hem de sanal dünyada alışmalı. Ne kadar genç olursanız olun tün internet varlıklarınızı, şifreleriyle yazın, sevdiklerinizin bulabileceği bir yere koyun.
Bu yazı Dünya Gazetesi'nin Değişim Yelpazesi köşesinde 18.11.2013 tarihinde yayınlanmıştır.