15 49.0138 8.38624 1 0 4000 1 http://hrpozitif.net 300 true 0

HR+

Yapay Zeka Bileni de Bilmeyeni de Korkutuyor

0 Comments

Geçtiğimiz hafta seçimler öncesi karşımıza çıkan deepfake videolar hepimize teknolojinin dezenformasyon yaymak isteyen kişilerin kontrolünde ne kadar yıkıcı olabileceğini düşündürdü. Ben geçtiğimiz haftalarda deepfake teknolojisini bardağın dolu tarafına odaklanarak ele almıştım.  Ayrıca, kanunların yapay zeka ve deepfake teknolojisinin takibi, kontrolü, yaptırımları ve bu yaptırımların uygulanması konusunda henüz dünya genelinde başlangıç seviyesinde adımlar atıldığını, zaman içinde teknoloji geliştikçe politika belirleyici makamların daha detaylı politikalar oluşturacağını yazmıştım. İlk etapta aklımızı kurcalayan, kanunlar ve uygulamaların teknoloijiye yetişme gayreti göstereceği bu geçiş döneminde, bizleri neler bekliyor?

Korkular. Yalan yanlış bilgilerin yayılacağına dair, insanların gerçekle yalanı ayırt edemeyeceğine dair korkular. Bu yalan yanlış bilgiler yüzünden ortaya çıkabilecek manipülasyonlar ve de bu manipülasyonların doğuracağı haksızlıklar, algı yönetimleri, yalanlar. Ve tüm bunların gerçek olarak algılanması. Kötü amaçlı kullanımda yapay zeka teknolojilerinin getireceği bilinmezler. Buradaki korkular çok katmanlı. Bilinmeyenden korkmak, kontrol edilemeyenden korkmak, bir de bildiğinden (olabileceklerin farkında olup) korkmak. 

Bilmeyip Korkanlar

Bot’lar, troller, propaganda kampanyaları. İlle bugün içinde olduğumuz seçim ortamından söz etmiyorum. Yapay zekanın ürettiği içerik sayısı makina öğrenme algoritmalarının ve büyük veritabanlarının gelişimiyle, muazzam bir artış gösterdi. Wall Street Journal makalesinin verilerine göre, 2018 yılında 10000 deepfake’in tanımlanırken, bugün milyonlarca deepfake içerikle karşılaşıyoruz. Birçok kişinin çalıştığı administratif işlerin robotlara veya insanlardan çok daha hızlı ve hatasız çalışabilecek hale gelecek yapay zekadan korkuyoruz, geleceğimiz, çocuklarımızın geleceği için endişe ediyoruz. Çocuğum hangi eğitimi alırsa geleceğin ChatGPT’lerinin dünyasında kariyer sahibi olabilir? Hangi yetileri edinirse, aranan bir profesyonel olur diye geleceği öngörmeye çalışıyoruz. Bugünün en değerli mesleklerinden doktorluk, avukatlık gibi mesleklerin dahi robotlara yenik düşebileceğini düşünüp kaygılanıyoruz. Teknolojiyi anlamadan duyduklarımız ve okuduklarımızdan etkilenip bilmeden korkuyoruz. Kontrol edilemeyecek bir gücün yaratılmasından korkuyoruz.

Çok bilip korkanlar: Yapay zekanın duayenlerinin korkuları

Benim bakışaçımdan asıl korkutucu olan bilip korkanların giderek artan sayısı ve yükselen sesleri. ChatGPT’nin kalbini oluşturan chatbot teknolojisini yaratan Google çalışanı Dr Geoffrey Hinton teknolojinin potansiyelinin farkında olup kötüye kullanılacağından korkanlardan. Öyle ki, Dr Hinton geçtiğimiz günlerde Google’dan ayrılıyor ve bağıra bağıra yapay zekanın getireceği riskleri basınla paylaşıyor.  Geçen hafta jeneratif yapay zekanın geldiği New York Times’a verdiği açıklamalarda ChatGPT gibi teknolojilerin geldiği noktanın endişe verici olduğunu savunuyor. ChatGPT lanse edildikten iki ay sonra, 100 milyon aylık kullanıcı sayısıyla, dünyanın en hızlı büyüyen uygulaması haline geldi. 

Reuters’e Dr Hinton’un geçtiğimiz Cuma günü verdiği röportajda yapay zeka risklerini şu sözleriyle anlatıyor: “Yapay zeka insanoğluna iklim değişikliğinden daha acil bir tehdit oluşturabilir.” Bu öngörüsünün sebebi, iklim değişikliğiyle ilgili neler yapılması gerektiğinin bilinmesi. Alternatif enerjilerle karbon yakmanın önüne geçildiği takdirde, çözüme gidilebiliyor. Yapay zeka tehdidi için ise belirlenen bir çözüm stratejisi yok. Yani, Dr Hinton hem teknolojinin potansiyelini çok iyi görüyor, hem de kontrol edilemeyeceğinden korkuyor.

Dr. Hinton 2012 yılında iki doktora öğrencisiyle beraber, bugünkü yapay zeka teknolojilerinin entelektüel temeli olarak görülen teknolojiyi geliştirmiş. 10 yılı aşkın süredir Google’da yapay teknolojiyi geliştiren ve bu alanda en prestijli isimlerden biri. Kariyer yaşamının büyük bir kısmını adadığı bu teknolojinin önünü tıkama pahasına, ilgili riskleri açıkça konuşacak bir yüreklilik gösteriyor ve uyarıyor: “Kötü amaçlı kullanıcıların kötü amaçlarını nasıl engelleneceğini kestirmek zor”. Birçok endüstri lideri yeni teknolojinin getireceği yeniliklerle ilgili büyük heyecan duyuyor. İlaç Ar-Ge ve eğitim gibi sektörlerde zamanla yarışan ve büyük datayı analiz edip anlamlandıran insanüstü bir potansiyele sahip.

Diğer yandan, Dr Hinton yalnız değil. Yapay zeka teknolojisi geliştiren teknolojiyi yakından tanıyanlar kendisiyle aynı görüşteler: gelecek endişe verici. Nisan ayında Elon Musk, yapay zeka alanında araştırma yapan Esad Mostaque, Yoshua Bengi ve Stuart Russell gibi alanın en iyileriyle beraber yapay zeka araştırmalarının 6 ay süresince durdurulmasıyla ilgili kamuya açık mektup yazdılar. Dr Hinton bu fikre katılmıyor.

Bazen çok bilince korkarsınız bazen de bilmeyince… konu yapay zeka teknolojileri olunca bilen de bilmeyen de korkuyor. 1990’larda internet teknolojisinin günlük yaşamımızı sosyal medyadan online film ve müzik dinlemeye sahip olmanın yerini deneyimlere bıraktığı ve herşeyin bağlantılı olduğu bir ekosisteme dönüşeceğini hayal edemezdik. Bir yandan da, sanal suçlar, siber güvenlik alanları korkulu rüyalardı halen de öyle ancak teknoloji geliştikçe teknolojinin güvenli kullanımını varoluş amaçları haline getiren özel firmalar, devlet acentaları devreye girmekte. 

Önümüzdeki 10 sene yapay zekanın sıçrama senesi olacak. Yapay zeka her alana yayılırken insanlar zekalarını, işlerini, dünyaya egemen rollerini nasıl koruyacaklar? Ve yapay zekayı nasıl yönetecekler?

Previous Post
Deepfake Online Alışverişin Kırılma Noktasında 
Next Post
Çalışanları Dinlemeye Yarayan İK Analitiği 

0 Comments

Leave a Reply