Hayatınızın dizginlerini elinize almak için en basit ve etkili strateji bir sözle başlar: ‘İstediğiniz şeye sahip olmuş gibi davranmak.’

İstediğiniz şey olmuş, hedefe ulaşmış, gitmek istediğiniz yere gitmiş gibi davranmak. ‘Gibi davranmak’ yani bir tür rol yapmak. Peki sonra… Hedeflediğiniz şeye ulaştıktan sonra nasıl davranacağınızı hayal edin. Kendinize güveninizi, kararlılığınızı ve yapabileceklerinizi kendinize kanıtladığınızda ne olacak? Sonraki adımları nasıl planlayacağınızı ve uygulayacağınızı düşünün. Ve de bu planları hemen bugünden henüz hedefe ulaşmadan yapmaya başlayın. Böyle bir bakış açısının kariyerinize nasıl derin bir etki bırakacağını anlatmam zor diyor Forbes yazarlarından Bruce Kasanoff 5 Mayıs’ta yayınlanan yazısında.

Bir düşünün. Eğer beklediğiniz terfiyi almış gibi davranırsanız, mevcut pozisyonunuzdaki performans hedeflerini kolaylıkla aşarsınız ve terfiyi hak eden ilk aday haline gelirsiniz. Eğer lisans programına kabul edilmiş gibi davranırsanız, gecelerinizi ve haftasonlarınızı öğrenmek istediğiniz konuya adamış ve öğrenmek istediğiniz alanda bilgi birikiminizi hızla arttırıyor olursunuz. Bu basit örnekler ‘gibi davranma’nın beyninize etkisini net olarak görmenizi sağlamaz. Öyleymiş gibi davranmak beyninize yeni durumun gerçek olduğu sinyalini gönderecek ve örneğin, fiziksel bir hareketse, daha dayanıklı ve güçlü hissetmenizi sağlayacaktır. Kasanoff spor salonunda koçuyla beraber çalışırken, koçu eklemlerinin ne kadar gergin olduğunu hatırlatır ve esneme hareketlerini düzenli yapmasını ister. Daha sonra, Kasanoff kendi başına egzersiz yaparken, koçunun sözlerini hatırlar ve eklemlerim çok gergin diye düşüneceğine, eklemlerinin gevşemiş ve esnek olduğunu hayal ederek gevşeme hareketlerine başlar. Esnek olduğunu düşündükçe, eklemler gerçekten gevşer, daha kolay esneme hareketlerini yapar. İnanmanın nasıl hissettiğimizi ve başarımızı doğrudan etkilediğini görürüz.

Hayatınızın dizginlerini elinize almak için en basit ve etkili strateji bir sözle başlar: ‘İstediğiniz şeye sahip olmuş gibi davranmak.’

İstediğiniz şey olmuş, hedefe ulaşmış, gitmek istediğiniz yere gitmiş gibi davranmak. ‘Gibi davranmak’ yani bir tür rol yapmak. Peki sonra… Hedeflediğiniz şeye ulaştıktan sonra nasıl davranacağınızı hayal edin. Kendinize güveninizi, kararlılığınızı ve yapabileceklerinizi kendinize kanıtladığınızda ne olacak? Sonraki adımları nasıl planlayacağınızı ve uygulayacağınızı düşünün. Ve de bu planları hemen bugünden henüz hedefe ulaşmadan yapmaya başlayın. Böyle bir bakış açısının kariyerinize nasıl derin bir etki bırakacağını anlatmam zor diyor Forbes yazarlarından Bruce Kasanoff 5 Mayıs’ta yayınlanan yazısında.

Bir düşünün. Eğer beklediğiniz terfiyi almış gibi davranırsanız, mevcut pozisyonunuzdaki performans hedeflerini kolaylıkla aşarsınız ve terfiyi hak eden ilk aday haline gelirsiniz. Eğer lisans programına kabul edilmiş gibi davranırsanız, gecelerinizi ve haftasonlarınızı öğrenmek istediğiniz konuya adamış ve öğrenmek istediğiniz alanda bilgi birikiminizi hızla arttırıyor olursunuz. Bu basit örnekler ‘gibi davranma’nın beyninize etkisini net olarak görmenizi sağlamaz. Öyleymiş gibi davranmak beyninize yeni durumun gerçek olduğu sinyalini gönderecek ve örneğin, fiziksel bir hareketse, daha dayanıklı ve güçlü hissetmenizi sağlayacaktır. Kasanoff spor salonunda koçuyla beraber çalışırken, koçu eklemlerinin ne kadar gergin olduğunu hatırlatır ve esneme hareketlerini düzenli yapmasını ister. Daha sonra, Kasanoff kendi başına egzersiz yaparken, koçunun sözlerini hatırlar ve eklemlerim çok gergin diye düşüneceğine, eklemlerinin gevşemiş ve esnek olduğunu hayal ederek gevşeme hareketlerine başlar. Esnek olduğunu düşündükçe, eklemler gerçekten gevşer, daha kolay esneme hareketlerini yapar. İnanmanın nasıl hissettiğimizi ve başarımızı doğrudan etkilediğini görürüz.

Sabırlıymış gibi davranmaya başlayın,  daha önceden tepki gösterdiğiniz konularda veya insan davranışları karşısında içinizde bir yerlerden hiç bilmediğiniz sabrınızın olduğunu göreceksiniz. Odadaki en hazırlıklı, en bilgili insanmış gibi davranın, hazırlıklı olmak konusunda kendi standartlarınızı yükselttiğinizi göreceksiniz. ‘Gibi davranmak’ sayesinde yeni yetiler kazanmak, bilgiler edinmek ve performansınızı arttırmak konusunda başka bir seviyede kendi kendinizle yarışır hale geleceksiniz.

Bu yaklaşım sayesinde, hareketleriniz ve niyetiniz örtüşecek. Dikkatiniz yapmak istediğiniz şeyde olacak. Niyetiniz terfi almak ise, dikkatiniz terfi ettiğinizde yapacaklarınızda olacak, hem de terfi etmeyi beklemeden, hiç zaman kaybetmeden, hemen şimdi.

Süreç ne kadar kısa ve net olursa, hatırlamak ve hayata geçirmek de bir o kadar kolay olacak. Kafanızda her şeyi basitmiş gibi algılayacaksınız. Şirketinizi kendi şirketiniz gibi görebileceksiniz. Tamamıyla hak edenin ödüllendirildiği bir sistemde çalışıyormuş gibi hareket edeceksiniz. Senenin 365 günü sıkı çalıştığınız, doğru yemek yediğiniz ve spor yaptığınız bir disipline sahipmiş gibi yaşayın.

Seçim sizin: Bu basit yöntemle kendi kendinizin efendisi olabilir ve istediklerinize sahipmiş gibi davranmaya bugünden başlayabilirsiniz veya danışmanlar tutup, birçok eğitim programına katılıp, her gece bir sonraki gün bir şeylerin değişeceğine dua ederek hayatınıza devam edebilirsiniz.

Gibi davranmak için pozitif davranın

Uzun süre çok satan kitaplar listesinden inmeyen, 59 Saniye – Azıcık Düşünün, Çok Şeyi Değiştirin, kitabının yazarı Richard Wiseman 2014’te yayınladığı The As If Principle kitabında 20. yüzyılın en değerli filozoflarından, modern felsefenin kurucularından sayılan William James tarafından ortaya atılan ‘gibi davranmak’ felfesesini herkesin hayatın her evresine geçirebilecekleri basit adımlarla günümüz insanlarına anlatır. Birçok kişisel gelişim gurusu ve işletme koçu yaşamınızı iyileştirmek istiyorsanız, düşünme şeklinizi değiştirin der. “Kendinizi olumlu düşünmeye zorlayın, daha mutlu olacaksınız. Hayal ettiğiniz gibi biri olduğunuzu düşünün, daha başarılı olacaksınız. Milyoner olduğunuzu düşünün, zenginleşeceksiniz.” Fikir çok güzel ancak bir işe yaramıyor çünkü pratikte düşünmek yetmez. Mutlu düşünceler kişinin kendini daha olumlu bir psikolojiye taşımasını sağlarken, hayallerini gerçekleştirmek için itici bir rol oynamaz. Kısacası, kişi olumlu düşünür ancak çoğu zaman harekete geçemez. Wiseman, hayır değişmesi gereken düşünceler değil, davranışlar der. Bir niteliğin sizin olmasını istiyorsanız, o nitelik çoktan sizde varmış gibi davranın.

Sebep ve sonucu tersine çevirin, her şeye tersinden bakın:

Mutlu olduğunuz için gülmeyin. Yüzünüzde kocaman bir gülücük olsun ki kendinizi daha mutlu hissedin. Ellerinizi sık sık yıkayın ve suçluluk duygusundan arının. Yumruğunuzu sıkın ve iradenizi pekiştirin. Sağlaksanız sol elinizle, solaksanız sağ elinizle yemek yiyin ki, kilo verip hedeflediğiniz kiloya inebilesiniz. Yeni evli gibi davranın ki evliliğiniz aynı ilk zamanlardaki heyecan ve mutlulukla devam etsin.

Yani, duygularınız hareketlerinizi kontrol etmesin. Hareketleriniz duygularınıza yön versin. Duygularınızı kontrol alarak, hayatınızı kontrol altına alın. Hayatınızı değiştirmeyi düşünmeyin. Yapın.

Vücudunuzun beyninizi anında değiştirdiği davranışlar

1. İtme-çekme ile isteyip istemediğinizi belirlersiniz.

Karşınızda duran objeyi iterek onu istemediğinizi, beğenmediğinizi, red ettiğinizi belli edersiniz. Objeyi kendinize doğru çekerek ise, beyninize o objeye sıcak baktığınızı söylersiniz. Rejim yapıyorsanız masada duran tatlıyı kendinizden uzaklaştırın, tatlı isteğinizin azaldığını göreceksiniz.

2. Kilo vermek için kullanmadığınız el ile yemek yiyin.

Sağ elini kullanan insanların sol, sol elini kullananların sağ eliyle yemek yemeyi denemesi diyetlerine yardımcı olacaktır. Kullanmaya alışık olmadığınız elinizi kullandığınızda yeme sürecine daha çok dikkat eder ve de tabii alışık olmadığınız şekilde yemek yediğinizden daha uzun, daha sindire sindire yer, tokluk hissini daha az yemekle hissedersiniz.

3. Kaslarınızı kasarak iradenizi kontrol edersiniz.

Kaslarınızı kasmak iradenizi güçlendirir. Sigara içmeyi veya tatlı yemeyi geçiştirmek istediğinizde yumruğunuzu sıkın, pazılarınızı gösterin, baş parmağınızı işaret parmağınıza bastırın, elinize bir kalem alıp sıkın. Kendi kendinize daha kolay söz geçireceksiniz.

4. Dayanıklılığınız dik oturup kollarınızı kavuşturduğunuzda  artar.

Çalışmalar zor sorular sorulduğunda katılımcılardan dik oturup kollarını kavuşturanların diğerlerine göre çok daha uzun zaman bu sürece dayanabildiğini göstermektedir. İşler zorlaşınca oturduğunuz yerde postürünüzü dikleştirin ve kollarınızı birbirine bağlayın.

5. Güç duruşu edinin.
Kendinize güveninizi ortaya koymak için bir güç duruşu edinin. Oturuyorsanız, geriye yaslanın, ellerinizi başınızın arkasında kenetleyin. Ayaktaysanız, ayaklarınızı yere düz uzatın, omuzlarınızı geriye itin, göğsünüzü öne çıkarın ve ellerinizi önünüzde tutun.

6. Üşengeçliğe dur demek için hemen işe başlayın.

İlgilenmediğiniz bir işe başlamak ne zordur ancak başlayıp da üstünden birkaç dakika geçince içinizden o işi bir an önce bitirmeyle ilgili büyük bir istek duyarsınız. Başlamayı geciktirmeyin ki hemen başlayıp bitiresiniz.

7. Yaratıcı düşünmek için farklı ortamlarda ve şekillerde çalışın.

Yeni düşünceler üretmek istiyorsanız, yeni şekillerde düşünün. Doğada yürüyün, hiç geçilmemiş patikaları tercih edin. Resim yapın, fotoğraf çekin, şiir yazın. Sıradışı fikirler üretmek için sıradışı davranın.

8. Müzakere için ılık çay ve yumuşak rahat sandalyeler.

Çevremizdekilere yakın hissettiğimizde fiziksel olarak sıcaklık hissederiz. Birine sıcak bir içecek ikram ettiğimizde onlar da otomatik olarak kendilerini bize daha yakın hissederler. Benzer şekilde, yumuşak mobilyalar insanların ılımlı davranışlarını desteklerken, sert mobilyalar insanları esnek olmaktan uzaklaştırır.

9. Suçluluk duyuyorsanız ellerinizi yıkayın veya duş alın.

İlginç bir şekilde çalışmalar suçluluk hissinin yıkanmayla hafiflediğini doğrulamakta. Eğer bir haksızlık yaptığınızı veya bir suç işlediğinizi düşünüp suçluluk duyuyorsanız, yıkanın.