Elektrikli Araç Şarjına Mobil Çözüm
Bugünkü konuğum Marm Assistance CEO’su Berna Ökten. Kendisiyle elektrikli araçlara mobil şarj hizmeti sağlayan yeni ürünleri m-şarjı ve Türkiye’de elektrikli araç sektörünü konuştuk.
Ela Erozan: Berna Hanım, bize m-şarjdan bahseder misiniz? Mobil şarj hizmeti fikri nasıl ortaya çıktı? Teknolojiyi nasıl geliştirdiniz?
Berna Ökten: m-şarj, Türkiye’nin ilk asistans firması olan şirketimiz Marm Assistance’nin elektrikli araçlara yönelik yeni hizmeti. %100 yerli bir aile şirketi olan Marm Assistance, medikal asistans hizmeti vermek üzere 1986’da kuruldu ve yıllar içinde bünyesine otomotiv ve seyahat asistanslığını da katarak büyüdü. Uzun yıllardır Avrupa Otomobil Kulüpleri Birliğinin (ARC Europe) üyesi ve Danışma Kurulunda temsil edilmekte. Bu sayede, Avrupa’da otomotiv pazarını ve de elektrikli araç kullanımını yakından takip etmekteyiz. Hem araçların fiyatı hem uygulanan vergi ve otoyol indirimleri bir araya gelince birçok Avrupalı tercihini elektrikli araçlardan yana kullanmaya başladı. Elbette kullanımdaki bu artış yeni yan hizmetleri de beraberinde getiriyor.
Marm Assistance da, bu bağlamda Türkiye’de elektrikli araç kullanımını artırmayı sağlayacak asistans hizmetlerine öncülük etmek için çalışmalarına başladı. Elektrikli araç üreticisi markalarla görüştüğümüzde, yapılan ilk testlerden birinin yolda kalma testi olduğunu öğrendik. Yıllardır kullandığımız fosil yakıtlı araçlarda yakıt ikaz ışığı yandıktan sonra en az 30-40 km daha yola devam edebileceğimizi ve bu mesafenin uzun yolda dahi bir benzin istasyonu bulmamız için yeterli olduğunu biliyoruz. Ancak elektrikli araçlarda böyle bir kullanıcı deneyimimiz henüz yok. Ayrıca, ülkemizdeki elektrikli araç sayısı da, şarj istasyonu sayısı da Avrupa’ya göre oldukça düşük seviyede. ARC Europe bünyesindeki diğer Avrupa ülkelerine baktığımızda, gezici şarj araçları bize kılavuz oldu. Biz de bu hizmeti ülkemizin ihtiyaçlarına göre yeniden tasarlayıp hayata geçirmeye karar verdik.
Öncelikle teknoloji tarafında konuya hâkim kişi, firma ve derneklerden bilgi aldık, böyle bir hizmet planladığımızı bunun için nelere ihtiyacımız olduğunu, kimlerle çalışmamız gerektiğini tespit ettik. Yaklaşık 5-6 ay süren bu ön araştırmadan sonra, ürünü projelendirip teknoloji ortağımızla birlikte üretim safhasına geçtik. Yaklaşık 4 ay gibi bir sürede aracımız tamamlandı ve birkaç hafta test edip istediğimiz özelliklerde olduğuna kanaat getirdikten sonra m-şarj’ı müşterilerimizin kullanımına sunduk. m-şarj tamamen kendi finansal kaynaklarımızla hayata geçirdiğimiz bir proje oldu.
Ela Erozan: Yolda kalan elektrikli araç m-şarj ile şarj edilince ne kadar yol gidebiliyor?
Berna Ökten: m-şarj’ın ana amacı, şarjı biten ya da bitmek üzere olan elektrikli araç sahibinin bu tatsız durumda asgari zaman kaybıyla gününe devam etmesini sağlamak. Bu nedenle en yakın şarj istasyonuna kadar bir mesafeyi değil de, kişinin gideceği yere erişmesini ve sonrasında müsait olduğunda şarj istasyonuna gitmesini sağlayacak bir menzil hedefledik. m-şarj şu an 20 dakika şarjla 80 km’ye kadar giden bir menzil sunuyor. Bu mesafe elbette aracın ağırlığı, sürüş stili, yolun durumu vb. birçok değişkene tabi ancak İstanbul gibi bir metropolde dahi öncelikle gideceğiniz yere ulaşmanız ve sonrasında müsait olduğunuzda şarj istasyonuna gitmenize yetecek elektriği temin etmekte.
Ela Erozan: Kimdir m-şarj müşterileri? Elektrikli araba kullanan bireyler mi yoksa kurumlar mı?
Berna Ökten: Her iki grup da müşterimiz aslında. Son dönemde kurumların araçlarını elektrikli araçlarla değiştirmeye başladığını görüyoruz, bunun dışında bireysel müşterilere hizmet veren otomobil markaları, kurumlara – bireylere hizmet sağlayan filo şirketleri ve sigorta şirketleri müşterilerimiz arasında.
Asistans sektörünün geneli gibi, bizim hizmetlerimizin de büyük bölümü kurumsal müşterilere yönelik. Şu anda m-şarj hizmetini asistans hizmeti sunduğumuz otomotiv markaları, sigorta şirketleri ve filolara sağlıyoruz ve doğrudan bireylere hizmet sunmak için son çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz.
Ela Erozan: Örneğin, ben elektrikli araç kullanıyorum ve İstanbul’da yaşıyorum. M-şarj hizmetini nasıl kullanabilirim?
Berna Ökten: Elektrikli aracınızın bizimle çalışan bir marka, filo veya sigorta şirketi üstünden bir yol yardım hizmetine sahip olduğunu düşünelim. Yolda şarjınız bittiğinde veya bitmek üzereyken, yol yardım hizmeti numarasını aradığınızda, hemen m-şarj hizmetini kullanabilirsiniz. m-şarj olmayan bir dünyada, alternatifiniz çekici çağırıp bir şarj istasyonuna arabayı ulaştırmak. Sonuç, çekicinin gelmesi, aracınızın yüklenmesi, şarj istasyonuna çekilmesi ve aracınız şarj olduktan sonra yola devam edebilmeniz, yani 3-4 saati bulabilecek bir süreç, hem zaman hem de maddi kayıp anlamına geliyor. Bir de tabii işin fırsat maliyeti varki, kaçırılan toplantı, organizasyon veya akşam yemeğini telafi etmek kimi zaman mümkün olmuyor. Oysa, m-şarj ile, yolda kalıp yol yardım hizmetinizi aradığınızda, kısa zamanda m-şarj’ın yanınıza gelmesi ve aracınızı 20 dakika şarj etmesi akabinde hemen yolunuza devam edebiliyorsunuz. Toplamda 1 saatte sorunu çözüp, gitmeniz gereken yere vakitli yetişmiş oluyorsunuz.
Ela Erozan: Türkiye pazarında elektrikli araç sektöründe ne gibi gelişmeler mevcut? Yakın gelecekte pazardan beklentiniz nedir?
Berna Ökten: Türkiye pazarı hem satılan elektrikli araç hem de şarj istasyonu açısından Avrupa pazarına göre bir hayli geride. TEHAD verilerine göre, 2020 içerisinde Türkiye’de satılan elektrikli araç adedi sadece 844 iken aynı dönem Almanya’da 400.000 elektrikli araç satışı yapılmış. Şarj istasyonu tarafına baktığımızda ise 2020 sonu itibariyle Türkiye genelinde 800 şarj istasyonu kullanımdayken Almanya’da bu sayı 28.000. Potansiyel elektrikli araç alıcıları açısından en önemli etken şarj istasyonu sayısı. Bu nedenle akıllarında “ya yolda kalırsam ne olacak?” sorusu ister istemez beliriyor. İşte bu noktada m-şarjın getirdiği fayda ön plana çıkıyor. m-şarj projesini hayata geçirirken bir çok şarj istasyonu üreticisi ile de fikir alışverişi yaptık, sektörde geleceğe dönük beklentiler ve planlar oldukça iddialı diyebilirim. Elbette bir olgunlaşma süreci olacak ama şarj istasyon sayısı arttıkça satın alma ivmesi de logaritmik olarak artacaktır.
Elektrikli araçlarda özellikle pil teknolojisi her geçen gün gelişme kaydediyor. Bu sektör adına da oldukça umut verici. 2030 yılında TR’deki kayıtlı araç sayısının 3 milyon civarında olması sektörün bir beklentisi.
Ela Erozan: Diğer asistans firmalarından sizi farklı kılan nedir?
Berna Ökten: Marm Assistance, Türkiye’de bir “asistanslığın okulu” olarak bilinmekte. Sadece asistanslığın belirli bir alanında uzmanlaşmanın yerine, hem medikal asistanslık hizmetini sunan uzman doktor ve hemşirelerden oluşan medikal ekibi hem de otomotiv sektöründe engin deneyime sahip yol yardım asistanslığı ekibi ile asistans işinin doğası olan bu iki temel gücü tek potada eritebilmiş durumda. Bunun yanı sıra, yine kendi bünyesinde kurulmuş olan IATA lisanslı ve TÜRSAB A Belgeli Marm Travel Seyahat Acentesi ile her iki iş alanından doğan seyahat, konaklama, transfer ve uçak bileti ihtiyaçlarına da ekonomik çözümler üreterek müşterilerine maliyet tasarrufu sağlamakta. ISO 9001, ISO 27001 ve ISO 14001 sertifikaları ve Temos Uluslararası Sağlık Turizmi sertifikasına sahip olmak sektörde artı bir güvence. Ayrıca, Dubai ofisimiz ile MENA bölgesinde 13 ülkeye medikal asistanslık hizmeti veriyoruz ve Singapur ofisimiz vasıtasıyla da, Asya ülkeleri ile güçlü bir tedarik ağımız mevcut.
Ela Erozan: Pandemi ve tam kapanma döneminde hizmetleriniz nasıl etkilendi?
Berna Ökten: Hiçbirimizin öngöremediği Covid-19 salgını tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de derinden etkiledi. Marm Assistance olarak standart operasyonel süreçlerimiz ve dış etkenlere bağlı olmaksınız düzenli olarak yenilediğimiz ve geliştirdiğimiz Acil Eylem Planımız sayesinde operasyonlarımızda aksaklık ve kesinti yaşamadan bu döneme geçiş yapabildik. Yıllardır yatırım yaptığımız IT ve Çağrı Merkezi Acil Eylem Planlarımızın değeri hızla uzaktan çalışmaya adapte olmamızla daha da net anlaşıldı. Asistans sektörünün en önemli kaynağı olan turizm sektörünün pandemide en çok darbe alan pazarlardan biri olması nedeniyle, bu dönemde yerel işbirliklerine odaklandık ve yerel sigorta sektöründe uzun zamandır planladığımız açılımlarımızı gerçekleştirebildik.
16 Mart 2020’den bu yana aralıksız, %100 evden çalışmaya devam ediyoruz. Ancak, ekiplerimizin sistemli çalışma disiplinleri, kesintisiz ve sürekli hizmet anlayışı sayesinde müşterilerimiz evden çalıştığımızı hiç hissetmediler ve “ne zaman evden çalışmaya geçeceksiniz” sorularıyla bizi daha da mutlu ettiler.
Ela Erozan: Çalışanlarınızın sağlığını korumak ve güvenliğini sağlamak için ne gibi İK politikaları izliyorsunuz?
Berna Ökten: Pandemide en önemli önceliğimiz çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığı, bu nedenle pandeminin başından beri tamamen evden çalışmaya devam ettik. Medikal asistans ekibimizde istihdam ettiğimiz doktorlar ve hemşireler şirket geneli bilgilendirme forumları yaparak pandeminin gidişatı, alınması gereken önlemler, dikkat edilmesi gereken hususlar, olası riskler hakkında bilgi paylaşımlarında bulunuyor. Fiziksel sağlığımızın yanı sıra, en az onun kadar önemi olan ruh sağlığımızı da yüksek tutabilmek adına, eğlenceli online yarışmalar, kahve seansları, kitap, evde spor, sağlıklı yaşam gibi konu başlıklarıyla keyifli sohbetler düzenliyoruz. Düzenli aralıklarla tüm şirketin katıldığı online toplantılar ile şirket içi iletişimi canlı tutmaya ve özellikle bu dönemde aramıza yeni katılan iş arkadaşlarımızın daha kolay adapte olabilmelerini sağlamaya özen gösteriyoruz. Bunun yanı sıra, pandeminin ve uzaktan çalışmanın en çok sekte vurduğu değerlerden biri olan kişiler arası iletişimin güçlendirilmesi için çok değerli ve konusunda uzman eğitmenler eşliğinde eğitim seansları düzenliyoruz.
Çalışanlarımız bir yandan kendilerinin ve ailelerinin sağlığına dair endişeler taşırken, işe tam odaklanıp müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir özveriyle görevlerini yerine getirdiler, bunun için tüm Marm Assistance çalışanlarına müteşekkiriz.