Ev ve ofisin zaman, mekan, aile ve iş arkadaşları arasında gidip geldiği, çoğu zaman birbirine girdiği bugünlerde, düzensizliğimizi düzenlemenin yollarını arıyoruz. Yani, düzensizliği kabul edip, o düzensizlik içerisinde kişisel ve profesyonel anlamda bizi hedeflerimize götürecek bir yolun. Evde huzur, sağlık ve güven, işte başarı, büyüme/ilerleme, daha çok kazanç sağlama. Singapur’da 13 yılını geçirmiş biri olarak, aklıma feng shui geliyor bu hedeflere ulaşmak için. Ev-ofis ortamının sıkışmışlığı ve birbirinden oldukça farklı kişisel-profesyonel hedefleri aynı platforma taşıyıp çözebilecek bir Uzak Dogu sistemi.

Feng shui temelleri binlerce yıl öncesine dayanan bir yerleştirme sanatı. Çince Feng (rüzgar) ve shui (su) kelimelerinden oluşan, feng shui eşyaların doğru yerlerde konumlandırılmasıyla insanların çevreyle dengeli bir ilişki kurmasını ve doğru konumdan kaynaklı pozitif enerji akışının yaşamı iyileştirdiğini savunmakta. Yaşam enerjisi Chi doğru oryantasyon ve düzende yerleştirilen eşyaların arasından süzülerek evimize, ofisimize başarı, huzur, mutluluk için optimum bir ortam hazırlamakla.

Asya’nın birçok ülkesinde hem mimari hem de dekorasyonda binaların temelinde feng shui prensipleri var. Örneğin, Singapur’un ikonu haline gelmiş otel, Marina Bay Sands, feng shui’ye dayanan varlık ve bolluk öğelerini kulelerin yüzeyine suyun yansımasıyla göstermekte. Feng shui üzerine kurulu Hong Kong gökdelenleri birbirinden apayrı stillerdeler, ancak büyük çoğunluğu chi enerjisini en iyi şekilde kullanmayı dikkate almışlar. Feng shui prensipleri açısından ideal olduğu söylenen Hong Kong’daki HSBC binası, İngiliz mimari firması Norman + Partners tarafından birçok feng shui uzmanından danışmanlık alınarak yapılmış. Girişi yüksek tavanlı ve geniş bir boş alana sahip; rüzgarın ve chi enerjisinin serbestçe dolaşmasına izin vermekte. Giriş katını yukarı kata bağlayan yürüyen merdivenler giriş kapılarına karşı belli bir açıda yapılmış ki, kötü enerjinin üst katlara geçmesi engellenebilsin. Ayrıca, girişi bolluk ve varlığı temsil eden iki tane bronz Çin aslanı korumakta.

Peki, chi enerjisinden iç mekanlarda, özellikle de son dönemde ömrümüzü geçirdiğimiz ev-ofislerimizde nasıl yararlanabiliriz?

Feng Shui’ye göre ev-ofis düzenleme 

Feng shui’ye göre, ev ve ofis alanını fiziksel olarak ayırmak önemli. Bir oda mümkünse çalışmaya ayrılmalı, eğer mümkün değilse, salonun bir kısmı çalışma alanı olarak düzenlenmeli. Feng shui uzmanlarına göre, yatak odası ve çalışma odasının ayrılması iki odanın enerjilerinin taban tabana zıt olmasından dolayı önemli. Yatak odası yin (negatif, pasif, doğada dişi), çalışma odası ise yang (pozitif, aktif, doğada erkek) enerjisi taşımakta. Yani, eğer yatak odasında çalışmayı alışkanlık haline getirirseniz, enerji dengesini bozarak, uyku alışkanlıklarınızı bozabilirsiniz. Eğer yatak odası ve çalışma odasını ayırma imkanınız yoksa, separatörler kullanarak, yattığınız ve çalıştığınız alanı net bir şekilde ayırmalısınız. Her gün işiniz bittiğinde, bilgisayarınızı dolabın içine koyup, odayı tekrardan yatak odasına dönüştürmelisiniz. Aynı prensip doğrultusunda, koltuğunuzdan çalışmayı bırakın, koltuk rahatlamak, ara vermek, kitap okumak veya televizyon seyretmek için uygun bir alandır, çalışmak için değil.

Önce ışık ve hava

Çalışma odanızdaki ışık ve hava kalitesi fiziksel ve ruhsal sağlığınızı etkiler. Odanızın doğal ışık alması, temiz hava alan bir odada oturmak verimliliğinizi arttıracaktır. 

Kumanda üssünüz: Çalışma Masanız

Ofis alanının kumandanı sizsiniz, kumandanın oturduğu çalışma masası da kumanda üssü. Yani, masanın odanın neresinde olduğu, hangi açıda ve ne konumda bulunduğu stratejik öneme sahip. Masanızın pozisyonu ve görüş alanı sizin ne kadar kontrolde olduğunuzu ve buna paralel olarak potansiyel başarınızı göstermekte. Çalışma masasının ideal olarak odanın tümünü görecek şekilde konumlanması, siz oturduğunuzda arkanızda duvarın olması ve kapıya yüzünüzün dönük olması gerekli. Bu sayede, sırtınızı sağlama alırken, güvenli hissedecek ve de kapıdan gelecek enerjiyi ve gelecek firsatları kaçırmayacak konumda olacaksınız. Eğer sırtınızı duvara verme imkanınız yoksa, oturduğunuz sandalyenin arkasının size yeterli fiziksel desteği vermesi açısından başınızdan uzun olmasına gayret edin.

Masanın üzeri bu kontrolü pekiştirmeli. Düzenli, temiz ve sadece mevcut projelerin elinizin altında olduğu bir düzen geliştirin. Gün sonu masanızı toplayıp mesainizi bitirin. Masanızın üstü kafanızın içini simgeler. Ne kadar çok bitmemiş iş, düzensiz kağıt yığını; zihninizde o kadar karışık düşünce, yapılacakların ağırlığı. Yere kağıt yığınını, kitapları, dosyaları koymayın, yaptıklarınızı değersiz hale getirirsiniz. 

Masanıza ve hemen masanın yakınına koyacağınız birkaç saksı çiçeği bilgisayarınızdan gelecek elektromanyetik stresin etkisini azaltacaktır, elektroniklerin enerjinizi almasının önüne geçecektir.

Esas olan, ev-ofis içinde, çalışma ve yaşama alanlarının ayrımını net bir şekilde yapabilmektedir. Bu ayrım sayesinde, daha başarılı, huzurlu ve dengeli bir profesyonel ve kişisel yaşam kurmak mümkün olacaktır. Birbirinin içine girmiş alanlar, düzenler, saatler içinde, kendimizi tamamen ise odaklanmış kisisel yaşamımızı yok saymış veya işi boşlayıp tamamen aile işlerine kapılmış şekilde bulabiliriz. Bir tarafın hayatımızı tamamen domine etmesini önlemek için, feng shui temellerini uygulamak günlük düzenimizi kolaylaştırabilir. Ev-ofis dengesini kurmaya çalışan profesyonellere feng shui’nin kolaylıklar getirmesini dilerim.