ChatGPT ile Yarışabilir Miyim?
2022’nin en büyük teknolojik inovasyonu sayılan ChatGPT yapay zekanın dil bilimini kullanarak neler yapabileceğini insanoğluna gösterdi. GPT3 versiyonu ile, kendisine chat arayüzü aracılığıyla bir soru sorulduğunda veya bir yazı yazması istendiğinde, kulağa doğal gelen bir dille, dilbilgisi ve mantık silsilesi düzgün bir cevapla size chat aracılığıyla geri dönüyor. Hem de bir dakikadan az bir sürede.
GPT, makina öğrenmenin bir alanı olan NLP’yi (natural language processing – doğal dil işleme) kullanan bir sanal asistan. Üretici yapay zeka olarak tanımlanıyor çünkü daha önce hiç var olmayan, tamamen yeni bir kalıpla cevap üretebiliyor ve kendiliğinden yeni kavramlar öğrenebiliyor. Hem İngilizce hem de diğer dillerde sorulara cevap verebiliyor. OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT büyük bir dil modelini basit bir arayüz ile kullanıcıya ulaştırıyor. OpenAI’in ilk yatırımcıları arasında, Elon Musk ve Microsoft var.
ChatGPT, tam olarak detayları kamuyla paylaşılmasa da, cevaplarının 175 milyar parametrenin bulunduğu uçsuz bucaksız bir veri tabanından çıkardığı bilinmekte. Bu veri tabanı içinde, kitaplar, bilgisayarlar, araştırma tezleri ve 2021 yılında internetten alınan bilgiler yer almakta. GPT bir gözetimsiz öğrenme ürünü yani bu devasa veri havuzu ona etiketler olmaksızın verilmiş. Ve de bir ay kadar önce kamuya açılmasıyla kendine sorulan sorulardan öğrenmeye devam ediyor. Şu şekilde öğreniyor: kullanılan kelimeleri kaydediyor, hangi bağlamda kullanıldıklarını ve aralarındaki ilişkiyi analiz ediyor. Bu yöntemle, hangi kelime nerede ve hangi sırayla en anlamlı şekilde kullanılmalı kendi kendine öğreniyor. Forbes’un makalesine göre, ChatGPT’nin sorduğumuz sorulara verdiği cevapların bizi büyülemesinin sebebi, algoritmanın muazzamlığından çok, datanın büyüklüğünden kaynaklanmakta.
Yine de verebildiği cevaplar etkileyici. Örneğin Twitter’da karşılaştığım bir kullanıcı, ChatGPT’den Pakistan ekonomisini Oscar Wilde’nin üslubuyla değerlendirmesini istemiş ve program Pakistan ekonomisinin güncel durumunu istenen üslupla cevaplamış.
Gözetimsiz öğrenme etiketsiz şekilde gerçekleştirilmekle beraber, ChatGPT’nin zararlı içeriği ayırabilmesi için ve manuel olarak filtreleme yapılıyor. Time’da yayınlanan bir makaleye göre de, OpenAI, cinsel taciz, nefret söylemi ve şiddet içeren içerikleri ayıklamak işini, saatlik ücreti 2 dolar olan Kenyalıları çalıştıran Sama adındaki ‘etik’ yapay zeka firmasını üzerinden gerçekleştirmiş.
ChatGPT Hangi İşler için Tehdit?
ChatGPT hem yaşamımızı kolaylaştıran muhteşem bir teknoloji, hem de işimizi elimizden alacak rekabet edemeyeceğimiz büyük bir tehdit… Yazı yazma veya içerik üretme işinizin önemli bir parçası ise, içinizden eyvah işimden olacağım diye geçirmeniz çok normal. Reklam ve pazarlama gibi işlerde içerik üretmek işin özü. Teoride, şirketler yapay asistan gibi teknolojileri içerik üretmek, pazarlama emailleri hazırlamak, sosyal medya postları yazmak ve web sayfası içeriği üretmek için kullanabilir. Ancak asıl soru, bu içerikler özgün olur mu? ChatGPT’nin oluşturduğu metinler daha önce yazılmış olan içeriklerden türetilse de daha önce hiç yazılmamış orijinal bir metin oluşturma yetisine sahip olup olmadığı ChatGPT arayüzünden insanlarla etkileştikçe ortaya çıkacak. Bir diğer deyişle mevcut sürümüyle GPT henüz insan kadar yaratıcılık gösteremiyor olabilir.
Eğer pazarlamacı olarak rutin, proseslere veya formüllere dayanan bir iş yapıyorsanız, işinizin geleceği ile ilgili endişe duyabilirsiniz. Ancak eğer işiniz yaratıcılık üzerine kuruluysa, ChatGPT veya benzer yapa zeka çözümlerinin işinizi elinizden almaya gücü henüz yetmeyecektir. Bir influencer olarak instagramda takipçileriniz sizi kendileriyle kurduğunuz ilişki ve onlarla paylaştığınız fikirleriniz, tavsiyelerinizden dolayı sizi takip ediyor. Aynı şekilde, sosyal medyada ürününüz veya hizmetlerinizle ilgili markanızın gerçek sesi size özel. İşiniz özgünlük, ilişki kurma, zamanın trendlerini koklama gibi birçok öğeyi içinde barındırıyor ve kopyalanması zor ise yapa zeka sizin için bir tehdit değil verimlilik aracı olarak bile hizmet edebilir.
Pazarlama kapsamında, pazar araştırması ve arama motoru optimizasyonu gibi alanlarda işin rutin ve veriye dayalı yapısından ötürü, ChatGPT’nin insandan daha hızlı ve etkin çalışması söz konusu. Örneğin, sektördeki rakiplerle ilgili bilgi toplamak, karşılaştırma yapmak, web sayfasında kullanılmak üzere arama motoru odaklı içerik üretmek ve online satışlar için ürün tanımlarını güncellemek gibi konuların yapay zeka çözümlerinin tekeline geçmesi olası.
Bu Metnin Yazarı Kim?
Peki ya ChatGPT eğitimi nasıl bir devrime sürükleyecek? The Atlantic’teki yazısında Stephen Marche üniversite makalelerinin öldüğünü ilan ediyor. Amerikan üniversitelerinde araştırmak, düşünmek ve yazmayı öğretmekte nesillerdir altın standart haline gelmiş makale (essay) yazmak kökünden değişmek durumunda. Eğitimciler verdikleri ödevlerin öğrenciler tarafından yapılıp yapılmadığını nasıl anlayacaklar?
Böyle büyük bir inovasyon ortaya çıkınca, onun potansiyel tehditlerini ve yan etkilerini giderecek de teknolojiler hızla hayata geçiriliyor. Kimi zaman da, bu alternatif teknolojiler ana inovasyonun oluşumunda çalışmış parlak kişiler tarafından geliştiriliyor. Edward Tian, Princeton Üniversitesi’nde son sınıf bilgisayar mühendisi ve uzmanlık alanı GPT3 yapay zeka sistemleri. Geçtiğimiz yıllarda herkese açık olmayan ve kullanım kolaylığı limitli olan bu sistemi etüd etmiş, incelemiş, geliştirmiş. Ta ki sistem geçtiğimiz ay herkese açılana dek. İşte o zaman ChatGPT’nin oluşturabileceği tehditler Tian’ı ciddi bir şekilde düşündürmeye başlamış. Kaç iş bu teknoloji yüzünden son bulacak? Kimler bu sistemi kötüye kullanacak? Eğitim sistemi nasıl bilgiyi test edecek? Dünya hızla – belki de tam hazır olmadan – nasıl bir değişimin içine itilecek?
Tian bu düşünceler içinde üç günde yeni bir uygulama yazmış – GPTZero. 2 Ocak’ta çıkan bu uygulamanın görevi, herhangi bir yazılı metinde ne kadar yapay zeka kullanıldığını saptamak. Uygulamayı lanse ettikten hemen sonra, tüm dünyadan gazeteciler, okul müdürleri ve öğretmenler kendisine hızla ulaşmış. Tian’ın amacı, GPTZero ile, AI uygulamalarına şeffaflık getirmek. GPTZero, chatbot mu, insan mı değerlendirmesinde, iki farklı kavram üzerine yoğunlaşıyor: karmaşıklık ve karşılaşma sıklığı. Ne kadar karmaşık bir metin ile karşı karşıyaysak, insan tarafından yazılma ihtimali daha yüksektir. Bir sözcüğün veya cümlenin bir metin içinde görünme sıklığına baktığınızda, insanların yazdığı metinlerin kısa ve uzun cümlelerden oluştuğu gözlemlenir. Oysa, yapay zeka daha tekdüze cümlelerden oluşur. Karşımıza çıkan metnin bir insan mı, yapay zeka mı tarafından yazıldığını bilmek teknolojiyi dürüst kullanmak adına hakkımız.
Yapay zeka devrimi internet devriminden hızlı bir ivmeyle yaşamımızı şekillendireceğe benziyor. İşlerimiz ve çocuklarımızın eğitim ve meslek seçimleri nasıl etkilenecek çok yakında göreceğiz.