En son ne zaman teşekkür ettiniz?
Datassist’in katkılarıyla 05 Ocak 2015 tarihinde Dünya Gazetesinde yayımlanmıştır.
Teşekkür etmek sihirli güçlere sahip. Karşınızdaki kişinin işine verdiğiniz değeri ve saygıyı gösterin. Göreceksiniz iş daha hızlı ve özenli bir şekilde yapılacak ve size seve seve yardım eden bir arkadaş kazanacaksınız.
Teşekkür etmek insanoğluna verilmiş farkındalıkların başında gelir. Teşekkür etmek insanları birbirine bağlar. Hiç tanımadığınız bir insanla ilişki kurmak veya yardımını istemek için söze teşekkürle başlamak, ilk tanışmada sıcak bir gülümseme ve sıkı bir el sıkışla iyi bir izlenim bırakmak gibidir.
American Psychological Association’ın (Amerikan Psikoloji Derneği) çıkardığı Emotion (Duygu) adındaki online yayında yer verilen makalede, Avustralya’daki University of New South Wales’te psikoloji profesörü Lisa Williams ve Gonzaga University’den Monica Bartlett teşekkür etmenin yeni ilişkiler kurmadaki önemini göstermekteler.
Williams ve Bartlett oldukça pragmatik bir yöntemle bir çalışma modeli oluşturmuşlar: 70 üniversite öğrencisi, lise öğrencilerinin üniversiteye başvurmak için yazdıkları kompozisyonları değerlendirmekle görevlendirilir. Bir hafta sonra, lise öğrencileri kendilerine yardım eden üniversite öğrencilerine kompozisyonlarıyla ilgili değerlendirmeyi aldıklarına dair birer mektup yazarlar. Öğrencilerin sadece yarısı mektubunda teşekkür eder, diğer yarısı mektubunda teşekküre yer vermez.
Teşekkür etmek sizi daha sıcak ve samimi bir insan olarak gösterir. Sizi hiç tanımayan bir insan bile sizinle ilişki kurmaya daha istekli olacaktır, sizi daha yakından tanımak isteyecek, sizinle zaman geçirmeye gönüllü olacaktır.
Mektupları aldıktan sonra, üniversite öğrencilerinden birer anket doldurmaları istenir. Bu anketlerde kompozisyonlarını düzelttikleri öğrencilerle ilgili nasıl izlenimler edindikleri, ilerde e-posta yoluyla iletişim kurmak isteyip istemedikleri sorulur. Eğer ilerde iletişim halinde olmak isterlerse, isimlerini ve e-posta adreslerini lise öğrencileriyle paylaşabilecekleri kendilerine söylenir.
Araştırmacılar ‘teşekkür notu’ alanların kontak bilgilerini paylaştıklarını ve yakın gelecekte liseli öğrencilere yardımcı olmaya istekli olduklarını göstermiştir. Teşekkür notu almayanlar ise, kontak bilgisi verme konusunda çekimser kalmışlardır.
Bartlett, teşekkür yazan lise öğrencilerinin üniversiteliler tarafından daha nazik, düşünceli ve samimi insanlar olarak algılandığı sonucunu çıkarmıştır.
Uzun soluklu ilişkiler geliştirmekte “teşekkür etmek” gibi basit hareketlerin büyük önemi vardır. Karşınızdaki insanın yaptığına değer vermeniz o kişiye değer verdiğiniz anlamına gelir. Bu da ilişki geliştirmek için güçlü bir temel oluşturur.
Teşekkürün Gücü
Harvard Üniversitesi’nden Prof. Francesca Gino duygularımızın işle ilgili kararlarımızı ve diğerleriyle ilgili görüşlerimizi nasıl etkilediğini inceleyen çalışmalarını “Sidetracked” (Konudan Çıkmak) adını verdiği kitabında toplamış. Kitapta genişçe yer verdiği konulardan biri de, minnet duymak, şükretmek, teşekkür etmek üzerine.
İşyerinde işler ve ilişkiler o kadar iç içe ki, çoğu zaman bu karmaşık yapıyı algılamak kolay olmuyor. Örneğin, iş ilişkilerinde bizi takdir eden, yaptığımız ise saygı duyan ve çıkardığımız işten dolayı samimi bir şekilde teşekkür eden kişilerle ilişkilerimiz sağlam dostluklara uzanmakta.
Teşekkür edilmesi bizim kendimizi iyi hissetmemize, işimizi benimsememize, kendimizle gurur duymamıza imkân vermekte.
Prof. Gino üniversite için yardım toplayan 41 kişinin dâhil olduğu bir çalışma gerçekleştirmiş. Bu kişilerin hepsi sabit maaşla çalışmaktaymış. Bölümün direktörü bu kişilerin yarısını ziyaret etmiş ve bizzat ellerini sıkıp, sırtlarını sıvamış, yaptıkları iş için müteşekkir olduğunu, üniversiteye katkılarından dolayı kendilerine teşekkür etmek istediğini söylemiş. İkinci grup ise, herhangi bir teşekkür ziyareti almamış. Sizce direktörün teşekkürünün etkisi ne olabilir?
Teşekkür edilen çalışanlar o hafta içinde yardım toplama telefonlarını %50 oranında arttırmışlar, direktörün bizzat teşekkür etmediği diğer grup ise, o hafta da geçen haftakiyle aynı sayıda telefon etmeyi sürdürmüşler. Teşekkür etme şansını kaçırdığınız zaman, kurum ve liderler herhangi bir masraf gerektirmeyecek ancak büyük etkiye sahip motivasyon fırsatlarını kaçırmış olurlar.
Harvard Gazette’ye göre, Gino kendi kişisel deneyimlerini de kitaba ilave etmiş. Örneğin, yeni kurulmuş bir şirkette çalışan eşinin şirketinin sahibi, uzun saatler çalışması gereken eşine anlayış gösterdiği için Gino’ya teşekkür mektubu yazmış. Bu mektup Gino’nun hoşuna gitmiş, patronunun inceliği eşini işle ilgili daha da motive etmiş.
Teşekkür etmek çok basit bir söz veya davranış gibi gözükse de, çok daha karmaşık motivasyon araçlarının başaramadığı etkiyi gerçekleştirmekte. Liderlerin bu tür fırsatları kaçırmaması önemli.
Şirket yönetimi yeterince teşekkür etmiyor…
Forbes tarafından gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, çalışmaya katılan şirketlerin %83’ü çalışanlarına teşekkür etmeyi, yaptıkları işten dolayı onları takdir etmeyi başaramıyor. Şirketlerde uygulanan takdir programlarının %87’si unvan odaklı. Oysa sadece belli seviyedeki pozisyonların ödüllendirilmesi, kurumun genel performansına pek de katkı sağlamamakta. Çalışanın seviyesinden bağımsız olarak çalışanına sahip çıkan ve çalışanın performansını ödüllendiren şirketlerde işten ayrılma oranı diğer şirketlere göre %31 daha düşük.
Çalışanı nasıl takdir etmeli?
-Takdir zamanında gösterilmeli
Yıllık prim zamanını ya da benzer özel günleri beklemeyin. Başarı kazanıldığı an, sıcağı sıcağına tebrik edin. Bu yöntem hem çalışanınızla doğrudan bir bağ kurmanızı sağlayacak, başarısını gerçekten takdir ettiğinizi gösterecektir. Aynı zamanda, çalışan benzer başarılar kazanmak için motive olacaktır.
-Teşekkür kişiye özel olmalı
Ne tür bir jest veya ödül çalışanınızı mutlu edecektir? Kendisine sorun ya da daha iyisi çalışanınızın neyi seveceğini bilecek kadar tanıyın. Kişiye özel bir hediye almak teşekkürünüzü kalıcı hale getirir. Kişinin başarısını hem herkesin önünde tebrik edin hem de özel olarak kendisinin başarısıyla gurur duyduğunuzu yalnız kaldığınızda dile getirin.
-Spesifik olun
Teşekkürünüz genel bir mesaj içinde kaybolmasın. ‘Harika bir işti, teşekkürler!’ pek de etkili olacak bir mesaj değil. Kişinin ne yaptığını, yaptığının neden önemli olduğunu açık açık söze dökün. Çalışanınızın çabaları size, takımınıza, şirkete ve müşterilere nasıl yardımcı oldu? Tüm bu çalışmaları şirketin değerlerine ve hedeflerine bağlayın.
-Teşekkürünüz anlamlı olsun
Tekrar tekrar ödüllendirme-takdir programınızı gözden geçirin. Çalışanların ihtiyaç duydukları motivasyonu programınızın verdiğinden emin olun. Çalışanlarınız için anlamlı bir teşekkür dili geliştirmeniz çok önemlidir. Aksi takdirde, teşekkür mesajı yerine ulaşmaz.
-Sıklıkla teşekkür etmekten çekinmeyin
Karşınızdaki ne kadar çok başarıya imza atarsa, ne kadar çaba harcarsa, siz de o kadar teşekkür etmeli, takdir ettiğinizi davranışlarınızla belli etmelisiniz. Şirketi ileriye taşıyan davranışların sürekli olarak ödüllendirilmesi gereklidir. Eğer bütçesel kısıtlamalarınız varsa, büyük harcama kalemleri yerine, düşük bütçelerle gerçekleştirilecek ödüllere yönelin. Çalışanınıza özel zamanınızı ayırmanız bile büyük bir motivasyon faktörüdür.
Bu yazı Dünya Gazetesi'nin Değişim Yelpazesi köşesinde 05.01.2015 tarihinde yayınlanmıştır.