Datassist’in katkılarıyla 06 Nisan 2015 tarihinde Dünya Gazetesinde yayımlanmıştır.

Masa başı işinizden ayrılıp, girişimciler dünyasına katılmayı planlıyorsunuz. Her sabah ve akşam aklınızda yeni işiniz ve bitmek bilmeyen bir yapmanız gerekenler listesi var. İşte bir yenisi: Tam zamanlı işinizi bırakıp, kendinizin patronu olmadan önce yapılacakların sıralı tam listesi.

Başarılı girişimcilerin çoğu tam zamanlı işlerini bırakıp kendi işlerinin başına geçmeden, bir ara dönem yaşarlar. Bütün gün maaşlı işlerinin başında çalışırken, gecelerini kendi işlerini planlayarak, hesap kitap yaparak, yeni müşteriler edinmek için sosyalleşerek geçirirler. Kimi zaman her şey basit bir fikirle başlar, üzerinde kişinin çalışmasıyla olgunlaşır, beraber çalışabileceği kişilerle güçlerini birleştirmesiyle işler daha da büyür, yeni oluşum için bir vizyon oluşur.

Bu süreç bir tırtılın kozasının içinde kelebek olmayı beklemesine benzer ancak bu zaman dilimi kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. Bazı fikirlerin sağlam iş planlarına dönüşmesi aylar hatta yıllar alabilir. Bu süre içinde yapılacak çok şey vardır: araştırma, deneme yanılma ile varılan sonuçlar, projeksiyonlar, planlama, bütçeleme fazları birbirinin içine girer, girişimci milyonlarca kez bu planlama aşamalarının üzerinden geçer, hatalar yolda düzelir, yeni bulgular eklenir, piyasa şartlarına göre fikirler şekillenir.

Son ürüne giden bu yolculuk kendi içinde kocaman bir maceradır. Girişimci kendi bebeğini büyütmenin heyecanı içinde yaşam deneyimi kazanır. Öyle bir zaman gelir ki, artık bu iş kişinin daha fazla zaman ayırmasını, tüm dikkatini ve daha yoğun mesai saatlerini gerektirir, işte o zaman tam zamanlı işe veda edip, yeni şirketin başına geçme zamanı gelmiş demektir. Ancak en önemli soru o zamanın ne zaman olduğunu doğru değerlendirmede gizlidir. Ne zaman doğru zamandır? Tam zamanlı işinizi bırakmadan neleri tamamlamış olmanız gereklidir?

Kendi İşinizin Başına Geçmeden Yapılacaklar Listesi

İşinizden ayrılmadan yapmanız gereken şeyleri Linkedin üzerinde yayınladığı yazısında, Üst Düzey İK Yöneticisi, Marianne Grady, 12 maddelik bir listeyle takipçileriyle paylaşıyor:

1. Uzman olun.
İşi yaparak öğrenirsiniz. Yeni işinizde başarıya ulaşmak için tüm gerekli adımları attığınıza emin olduktan sonra mevcut işinizden ayrılmayı düşünün. Kendinizi çalışma alanınızda rahat hissetmeniz çok önemlidir. Satış mı yapıyorsunuz? Konuşmacı mısınız, yazar mı?

Konunuz ne olursa olsun, konunuzla ilgili rahatlık ve uzmanlık seviyeniz size her kapıyı açacak güce sahiptir. Kendi ayaklarınızın üzerinde durmaya başlamadan önce kendi yetkinliklerinizden emin olun. Eğer belli konularda kendinizi geliştirmeye ihtiyacınız varsa, eğitime açık olun. Sertifika programlarına katılın, kurslara gidin, sektörünüzde guru tabir edilecek duayenlerden bilgi alın, dersinizi iyi çalışın, kendinizi, her yönden yeni işe ve patronluğa hazırlayın. Patron olduğunuzda, işleri bilmediğiniz alanlarda profesyonellere delege edecek bile olsanız, bu çalışanların işlerini kontrol etmek gene size düşecektir ve bu durumda bilgili olmak size her zaman yararlı olacaktır.

2. Masraflarınızı ödeyecek kadar para kazanıyor olun.
İşinizin gelir getirmeye başlaması, size doğru yolda olduğunuzu gösterecek en önemli işaret olacaktır. Kendi finansal birikiminizi riske atmayın. Masraflarınızı yönetmek için bir plan oluşturun, bir kredi kartı alın. İş ve kişisel harcamalarınızı mümkün olduğunca ayrı tutun. Detaylı bir harcama kaydı tutmanız muhasebe işlemlerinizi kolaylaştırırken, giderlerinizi görmenize ve ileriye dönük bütçelemenizi doğru yapmanıza yardımcı olacaktır.

3. En az 6 aylık yaşama harcamalarınızı biriktirmiş olun.
İdeal dünyada yeni işiniz kısa sürede gelir getirecek ve finansal anlamda geleceğe yönelik kaygı duymanıza gerek kalmayacak. Ancak gerçek dünyada her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor. Kısa sürede karlılığa geçmeyi beklemek pek de gerçekçi bir yaklaşım değil. Başarının sırrı; girişiminize orta ve uzun dönemli bir proje olarak bakmak ve sabırsızlığa kapılmamaktır.

4. Kurduğunuz şirketin tipine doğru karar verin.
Ne tür bir işletme kurmanız gerektiği konusunda doğru karar verin. Anonim şirketi mi, limited şirket mi? Hangisi sizin için en uygun yapı olacak? Bu kararı verirken hukuki destek alın. Eğer patent gerektiren bir ürününüz varsa, gerekli işlemleri yapmakta gecikmeyin.

5. Çevrenizden destek alın.
Kendi işinize başlar başlamaz, çevrenizdeki insanlara ne kadar ihtiyaç duyduğunuzu daha net bir şekilde göreceksiniz. Mesajınızı yaymak, ürün veya hizmetlerinizi satmak veya değerli tavsiyeler edinmek için çevreniz önemli rol oynayacaktır. Yeni işinizi çevrenizdekilere heyecanlı bir şekilde anlatın. Müşteri profilinizden bahsedin. İlişkilerinizi belli aralıklarla tazeleyin. Fikir danışın. Siz onlara yardım edin, onlar da size yardım etsin.

6. Potansiyel müşterilere veya yatırımcılara satış söyleminiz hazır olsun.
İşinizi ve ürünlerinizi bir dakika içinde karşınızdakilere açık ve net bir dille anlatabiliyor olmalısınız.  Kendinizden değil, yarattığınız değerden bahsedin. Yarattığınız değeri vurgulayabilecek görsel materyaller hazırlayın. Ancak, konuşmanızın çok satış kokan, doğallıktan uzak ezberlenmiş bir metin gibi algılanmayacağından emin olun. Gurur duyduğunuz ürünü arkadaşınıza anlatır gibi samimi, değer yarattığınızdan dolayı gururlu, edindiğiniz müşterilerin yaşamına getirdiğiniz yenilikten dolayı mutlu olduğunuzu göstermeye çalışın. Kendinize güveniniz, söylediklerinize olan inancınız ve sattığınız ürüne duyduğunuz sevgi; sesinize, duruşunuza ve tüm vücut dilinize yansısın. Gerisi gelecektir…

7. Öneri ve geribildirimlere açık olun. Sizin yaptığınız işi yapan profesyonellerle sohbet edin. Müşterilerinizin geribildirimlerini sorun. Mesleğinizde size yol gösterecek bir koç edinin. Ürünlerinizden memnun kalan müşterilerinizden tavsiye mektupları alın ve müşterilerinizin izniyle web sayfanızda bu mektuplara yer verin. Mevcut müşterilerinizin görüşleri sizin söylemlerinizi doğrulayacak hatta sizin söylemlerinizden ve ikna etme çabalarınızdan çok daha etkili olacaktır.

8. Web sayfanızı bir profesyonelden destek alarak tasarlayın.
Eğer web sayfası tasarımcısı değilseniz, web sayfanızı tasarlamak için profesyonel bir web sayfası tasarımcısından hizmet alın. Bir profesyonelle çalışarak temiz, yalın ve fonksiyonel bir web sayfasına sahip olacak ve mesajınızı internet üzerinden potansiyel müşterilerinize daha kolay  iletebileceksiniz.

9. Kendinizi bir marka haline getirin ve hedef kitlenize ulaşın.
Markalaşmak sadece bir logodan ibaret değil. Mesajınızı beğenen ve sizi alanınızda uzman olarak gören insanlar mevcut. Bu insanlar sizin potansiyel müşterileriniz. Onların beklentilerine net cevap vermeniz gerekli. İstikrarlı mesajlar verin ve bu insanlarla her zaman iletişim halinde olun. Henüz kendi markanız ve işletmeniz yokken sizin uzmanlığınıza güvenen bu insanların desteğine, yeni işinizde ihtiyacınız olacağı kesin.

10. Sosyalleşin.
Sosyal medyada yeniyseniz, bir sosyal medya profesyoneline danışın ve sektör, şirket ve ürünlerinize uygun bir sosyal medya stratejisi geliştirin. Şirketiniz hangi sosyal medya sitelerinde olmalı? Ne sıklıkta nasıl mesajlar vermelisiniz? Doğru bir sosyal medya stratejisiyle beraber networkünüzü geliştirebilir, fiziksel yöntemlerin kısıtlı kaldığı noktalarda farklı profillerdeki müşterilere ulaşabilirsiniz.

11. Odaklanın.
Yeni bir iş kurduğunuzda, daha önce karşılaşmadığınız birçok engelle karşılaşabilir, yepyeni alanlarda karar almak zorunda kalabilirsiniz. Sosyal medyada pazarlama, web sayfası tasarlama, topluluk önünde konuşma yapmak gibi… Zaman zaman bu benim karakterime uymuyor, çok zorlanıyorum dediğiniz durumlar olacaktır. Bunalmayın, vazgeçmeyin. Sadece yaptığınız işe ODAKLANIN. Çevrenizdeki profesyonellerden destek alın.

12. Sebat edin.
Fikirler, ter dökmeden, iş fikirlerine ve ürünlere dönüşmez. Hedeflerinizi akıllıca koyun – ne çok tepede ne çok aşağıda. Bebeğinizi nasıl büyüteceğinize karar verin ve büyütün. Büyümek sancılı bir süreçtir, unutmayın ve asla vazgeçmeyin.

Bu yazı Dünya Gazetesi'nin Değişim Yelpazesi köşesinde 06.04.2015 tarihinde yayınlanmıştır.