Cömertlik Geninizi Kullanın
Cömertlik geni her başarılı liderin sahip olduğu bir şey. Bu geni kullanarak takımınızın gerçek potansiyelini ortaya çıkarabilirsiniz.
Dünyanın en başarılı ve saygı duyulan CEO’larından Jack Welch ile ilgili söylenecek çok şey, anlatılacak birçok hikâye olabilir. 1981-2001 yılları arasında CEO’luğunu üstlendiği General Electric’in değerini %4000 arttıran başarılı lider Welch’i değişimin başını çeken politikalarıyla, her bireyin ve kurumun kendi kaderini kontrol edebileceği inancıyla ve de çevresindekileri sürekli gelişim ve öğrenime teşvik etmesiyle tanırız. Ancak Welch’in özel denilebilecek liderlik özelliklerinin başında, olağanüstü liderler yetiştirmeye gösterdiği özeni dile getirmek yerinde olacaktır. Kendisi General Electric’in CEO’suyken de bu böyleydi, bugün de böyle. Örneğin, Jack Welch’in online işletme üst lisanlarıyla (MBA) ünlü öğrenim kurumu, Jack Welch Institute, Linkedin’de en etkili eğitim markası olarak seçilmiştir. İşletme okullarının nabzı olarak değerlendirilen portal, Poets and Quants tarafından 2016 yılında izlenmesi gereken bir MBA programı olarak nitelendirilmiştir.
Inc.com’da yayınlanan yazısında, Jeff Haden, geçtiğimiz günlerde Washington DC’de gerçekleşen MBA mezuniyet töreninin ardından, Welch ile görüşme fırsatı yakalamış ve notlarını inc.com için yazdığı makaleyle okurlarına aktarmış. Yaklaşık 200 öğrencinin mezun olduğu törenin ardından, eğitim ve liderlik üzerine aydınlatıcı bir sohbet gerçekleştirmişler.
MBA hala geçerli mi?
Haden Welch’e, bunca alternatif eğitim seçeneği varken, MBA programları geçerliliklerini koruyor mu sorusunu sormuş.
Doğru MBA programında, çalışanları nasıl motive edeceğini, nasıl yöneteceğini, çalışanını nasıl işten çıkaracağını öğrenirsin. Çalışmalar hep pratiğe yöneliktir, teori geri planda kalır. Gerçek dünyada, yetenek her şeydir. Bizim okulumuz profesyonel yetişkinler için der Welch. Programa kabul olunmak için, çalışıyor olmanız gerekli. Welch’in MBA öğrencilerine vaadi; Pazartesi öğrendiğini Salı uygulamaya geçirmek, yani, öğrenilen her şeyden sıcağı sıcağına yararlanmak.
Peki, örneğin siz bir girişimcisiniz. MBA programı sizin işinize nasıl yarayacak?
Birçok girişimin henüz büyüme evresinde son bulduğunu, kurucunun kurduğu şirketi nasıl sağlıklı bir şekilde büyüteceği konusunda kararsız kaldığını veya bu süreçte yönetimle ilgili yanlış kararlar aldığını görüyoruz. İşte tam da bu nedenle, yönetmeyi sevmeyen veya takımını nasıl yöneteceğini bilmeyen kişinin insan yönetimi alanında eğitime ihtiyacı var. Tabii ki henüz yeni bir girişime atılmış birinin 2 yıl ara verip MBA yapması pek de akıl karı değil. Bu nedenle, Welch hem işi hem de okulu bir arada yöneten bir MBA programı oluşturmuş. Kısacası, Welch’in programına yazılan öğrenciler hayatta ne yapmak istediklerini bilmeyen, bir MBA yapayım da bakarız diye yola çıkan kişiler değil. Kendilerinden emin, kariyer veya girişimlerinde ne yapmak ve nereye gitmek istediklerini bilen, bu hedeflere ulaşmak için rehberlik almak isteyen bilinçli ve azimli kişiler.
Mezuniyet Töreni En Büyük Kanıt
11 Haziran günü dünyanın dört bir yanından 700 kişi Washington, DC’deki Mellon Oditoryumunda 2016 MBA mezunlarını kutlamak üzere buluşmuştu. Bugüne kadar 2010 yılında kurulusundan bu yana 501 çalışan profesyonel Welch Institute MBA mezunu olmuş. Okulun misyonu “önce insan, sonra strateji” temeline dayanmakta. Kendi şirketinizi de yönetseniz, yönetici olarak bir şirkette de çalışsanız, iyi bir takım kurmalısınız. Welch de MBA programında tam bunu öğretmekte: harika takımlar nasıl kurulur?
Harika takımlar kurdunuz mu en olmayacak hayalinizi bile gerçekleştirecek güce sahip olabilirsiniz. Jack Welch her zaman takım kurmanın önemini görmüş, uygulamış ve çevresindekilere takım kurmanın inceliklerini öğretmiş bir lider. Takımın başarısı liderin başarısı. Yani, lider yetiştirdikçe yetiştirenin başarısına başarı katılıyor. Takım kazanınca lider sonuç almış oluyor.
Şuan bildiğiniz ve 20 yıl önce bilseydim ne iyi olurdu dediğiniz bir şey var mı?
Welch söze şöyle başlıyor: “Keşke daha iyi bir adlandırma ve açıklama yapabilsem ama “cömertlik geni” dediğim şey… Çok uzun süre bunun ne olduğunu anlamakta zorluk çektim. Eğer bir lider çalışanlarına zam yapmamakta diretiyorsa, hak ettikleri halde onlara terfi vermiyorsa, başkalarının başarısından kendi başarısı kadar tatmin olmuyorsa, o büyük bir lider değildir.”
Welch bu gerçeği yıllar sonra fark etmiş. Cömertlik geni olmayan bir lider düşünülemez. “İnsanlarınıza dikkat edin, onlarla ilgilenin, bulundukları yeri önemsediğinizi, katkılarını takdir ettiğinizi gösterin. Hiçbir zaman ama hiçbir zaman onların yaptıkları için kendiniz kredi almayın, onları fikirlerinden, aksiyonlarından, başarılarından dolayı tebrik edin. Göreceksiniz sizin için aya gidecek enerjiyi ve şevki içlerinde bulacaklar. Keşke cömertlik genini net bir koşul olarak tanımlamış olabilseydim” diyor Welch. O zaman yöneticilerimi seçerken daha az hata yapardım. İnsanları yönettiğinizde sizin kendi benliğiniz gölgelenir, takım olursunuz. Eğer lider hala kendini düşünüyorsa, kendini takımından ayrı görüyorsa, başarısızlık onun kaderidir.
Nedir bu cömertlik geni?
Eski günlerde yöneticilerin çalışanlarıyla olan ilişkileri daha siyah-beyaz bir çizgide ilerlerdi. Çalışanların konularıyla ilgili bilgileri eğitim ve deneyimlerinden ibaretti, genelde yöneticilerini sorgulamadan takip ediyorlardı. Bugün her alanda bilgi internet sayesinde yanı başımızda. Çalışan olarak her şeyi araştırma, geliştirme, sorgulama, alternatif öneriler getirme olanağına sahibiz. Lider her şeyi bilen olmaktan çıkıyor, takımını etrafında toplayan, parlak fikirleri dinleyen onlardan yeni projeler çıkarmanın önünü açan kişi konumuna geliyor. Liderlik karizması, stratejiler geliştirmek, çalışanları bu stratejiler konusunda ikna etmek ve heyecan duymalarını sağlamak, aynı hedefin etrafında buluşmaya zemin hazırlamak gibi farklı misyonları içine alıyor. Nereye gidiyoruz ve tabii ki neden oraya gidiyoruz liderin takımına net bir şekilde cevaplaması gereken sorular arasında.
Bir yönetici nasıl cömert olur?
Welch 30 yıllık kariyerinde geriye baktığında, raporladığı patronlar ve yönettiği müdürler ve direktörlerin bir tek ortak özelliği, cömertlik geni; bir diğer deyişle, lider olarak cömert olmak. Yönetici olarak nasıl cömert olunur? Yönetimi katılımcı hale getirerek, çalışanlara ilham vererek, takıma takdir edildiklerini, işlerinin önemsendiği hissettirilerek, zam yaparak, terfi ederek… Cömert liderler büyüyen ve büyüten liderlerdir. Herkes onlarla beraber çalışmak ister. Oysa, tam tersini düşünün, takımındakilerden fikir alan sonra bu fikirleri kendisininmiş gibi yönetimle paylaşan, terfi ve zam konusunda cimri davranan ve de çevresindekilerin başarılı olmasından kıskançlık duyan kişiler hiçbir zaman kariyerlerinde çok ilerleyemezler. Çalışanların çalışmalarının haklarını vermek çok önemlidir. Onları motive ederek içlerindeki enerjiyi, kendi kendilerine, takımlarına ve şirketlerine olan inançlarını ortaya çıkarırsınız. Hangi düzey yönetici olursanız olun, cömertlik geninizin varlığını unutmayın.
Bu yazı Dünya Gazetesi'nin Değişim Yelpazesi köşesinde 26.07.2016 tarihinde yayınlanmıştır.