15 49.0138 8.38624 1 0 4000 1 http://hrpozitif.net 300 true 0

HR+

Hygge İş Yerinde Mutluluk Getirir mi?

0 Comments

Hygge, birçok çalışmada dünyanın en mutlu insanları olarak bilinen Danimarkalıların mutlu yaşam felsefesi. Hygge, mutluluğu birçok yüzüyle, farklı insanlar için farklı yorumlarıyla tanımlamayı hedefleyen kompleks bir terim. Kimisine göre, içsel dünyanızda samimiyet, yaşamdaki ufak detaylardan keyif almak, sıkıntıların olmadığı bir anı yaşamak, büyük bir başarıyı kutlamak, sevdiklerinle sessizlik içinde huzurlu bir ortamı paylaşmak gibi birçok farklı deneyimleri içine almakta. Hygge’nin Türk toplumunda karşılığı bir deneyimin veya bir ortamın yarattığı sıcacık yuva hissi olabilir. 

Hygge’nin küçük kitabını yazan Meik Wiking ise, Mutluluk Araştırma Enstitüsü’nün başında. Yani, dünyanın en mutlu ülkesinde insanların neden, ve daha da önemlisi, nasıl mutlu olduğunu araştırmak Wiking’in işi. Araştırmalarından edindiği çıkarımlarla, insanların yaşam kalitesini arttırmak için çalışıyor. 

Neden Danimarka dünyanın en mutlu ülkelerinin başında geliyor? Yıldıran soğuk hava şartları, uzun ve karanlık kış günleri ve dünyanın en yüksek vergi rejimlerinden biriyle, nasıl oluyor da Danimarka en yıllardır listenin ilk üçünde yer alıyor? 

Hersey olaylara nereden baktığınızdan ve kontrol edemediğiniz şeyleri nasıl iyileştirdiğinizle ilgili. Örneğin, karanlık kış günlerini aydınlatma çözümleriyle loş ve huzurlu ortamlara çevirmek mümkün… Veya vergi vermek toplumsal refah için yatırım yapmak olarak görülebilir. Hygge bu bakış açısını formüle ediyor…

Mutluluk ışıktan gelir

Işık ile Danimarkalıların aşkı hasrete dayalı. Ekim-Mart arasında doğal güneş ışığına hasretler. Mutluluk ışıktan geliyor, ışık da mumlardan, lambalardan. Hygge’deki huzur hissi yakılan birkaç mumun ışığından geliyor. Lambaların hygge seviyeleri ne kadar az ışık verdikleriyle ölçülebilir. Örneğin, bir fotoğraf makinasının flaşı 5500 kelvin (K), floresan ışığın 5000K, mum ışığının ise 1800K. Tam da hygge için ideal seviye!

Dokunmadan sarılmak

Pandemi döneminde en çok özlediğimiz şeylerden biri sevdiklerimize doyasıya sarılmak, Danimarkalıların Hygge tarifleri arasında işte tam da bu var. Beraber zaman geçirmekten hoşlandığınız, sizi mutlu eden, huzurlu kılan, insanlarla beraber olmak. En son mutlu olduğunuz bir anı düşünün denildiğinde, çoğu zaman aklımıza sevdiğimiz biriyle geçirdiğimiz zaman gelir. Birbirimizle kurduğumuz ilişkiler, paylaştığımız anlar bizi mutlu eder. İnsan olarak, aidiyet hissi duymak, kendimizi anlatmadan bizi anlayan insanlarla beraber olmak hepimize iyi gelir.

Two candles with lavender flowers on light blue background

Pandemide Is Hayatina Hygge Girerse…

Geçtiğimiz hafta, katı kurallı iş kültürüyle tanınan Japon hükümeti 4-günlük çalışma haftasını gündeme getirdi. Amaç, iş-yaşam dengesini iyileştirmek, insanların aileleriyle zaman geçirmeleri ve daha fazla insanın istihdam edilmesini sağlamak. Bu sayede, insanların harcamalarının artacağını ve ekonominin canlanacağı öngörülmekte. İspanya sene başından itibaren belediyeler seviyesinde 4-günlük çalışma haftasının denemelerine başladı ve kısa haftanın olumlu etkileri çalışanların memnuniyeti, kendilerine ve ailelerine zaman ayırma açısından hissedilmeye başlandı bile…

Diğer yandan, dünyanın farklı yerlerinde farklı firmalardan kısa hafta uygulamaları denenmeye başlandı. Microsoft Japonya ve Shake Shack 2019’tan beri, dört gün çalışma programını uygulamakta. Corona virüsüyle beraber, Unilever Yeni Zelanda ve Shopify Kanada da çalışanlarının iş yükünü hafifletmek aracıyla benzer çalışma saatlerine geçti. 

İş yaşam dengesi, sevdiklerine ve kendisine zaman ayırmak gibi, psikolojimizi olumlu etkileyecek adımlar atılırken, iş yaşamımızda yüzümüzü hygge’ye dönüp, basit hareketlerle kendimizi daha rahat, daha verimli ve başarılı olmamız mümkün.

İş Yerinde Hygge


1. En sevdiğiniz kahve kupasını işe getirin

Ya da evden çalışıyorsanız, iş yaparken o kupadan için. Kahvenizi içerken ufak bir mutluluk yakalayın.

2. Sevdiğiniz müziklerden bir playlist oluşturun 

Çalışırken ruh halinizi belirleyen müzikler dinleyin. Dikkatinizi keskinleştiren, sakinlemenizi sağlayan veya sizi tetikte tutan farklı müzik listeleriniz olsun. Neye ihtiyacınız varsa onu yapın.

3. Öğlen yemeğinde dışarı çıkın veya masanızdan uzaklaşıp kafanızı boşaltın

Öğle yemeği gerçek bir ara olsun. Bilgisayarınıza bakmayı, emaillere cevap yazmayı bırakın. Kısa bir yürüyüşe çıkın, sağlıklı bir yemek yiyin, günün diğer yarısı için enerji toplayın.

4. Masanızı dekore edin.

Masanız sade ancak size özgü birkaç objenin olduğu bir alan olsun. Ailenizin resmi, bir vazoda sevdiğiniz bir çiçek, hep elinizin altında olmasını istediğiniz bir kitap.

5. Ev yemeği gibisi yok.

Taze sebze ve meyvelerden hazırlanan bir ev yemeği küçük mutlulukların temel kaynağı.

6. Takım arkadaşlarınıza minik iyilikler/jestler yapın.

Kibar davranmak, yol vermek, sohbet etmek iş yerinde veya video konferanslarda iş arkadaşlarının hatırını sormak iş ortamına hygge’yi aşılayan basit hareketler.

Yapay Zeka İK’ya Yarayacak
Previous Post
Yapay Zeka İK’ya Yarayacak
Next Post
Blue Zone’larda Çalışmak

0 Comments

Leave a Reply