15 49.0138 8.38624 1 0 4000 1 http://hrpozitif.net 300 true 0

HR+

Blue Zone’larda Çalışmak

0 Comments

100 yaşına kadar sağlıklı ve mutlu yaşayacağınız bir ortamda yaşasanız… kalp hastalıkları, kanser, obezite, diyabetin görülmediği bir yer… bahsi geçen yer ütopya değil, blue zone (mavi bölge). Peki ya, bu bölgelerde çalışıp yaşayabiliyor ve ömrünüze ömür katıyor olabilseydiniz?

Blue Zones kurumunun kurucusu Dan Buettner mavi bölge kavramını dünya üzerinde en uzun süre yaşayan toplulukların yaşadığı yerlere vermiştir. Dünyanın en düşük orta yaşlı ölümü ve en düşük seviye demans görülen Yunan adası, İkarya, dünyanın en yaşlı kadınlarının yaşadığı arkipelago adası Okinawa, Japonya, 100 yaş üstü erkeklerin dünya üzerinde en yoğun olduğu Sardunya adasının dağlık Ogliastra bölgesi, Amerikan toplumunun ortalamasından 10 yıl daha uzun yaşayan Kaliforniya eyaletinin Loma Linda bölgesi, ve orta yaş ölümün en az olduğu ikinci yer Kosta Rika’nın Nikoya yarımadası.

Nedir sırları ya da ortak özellikleri? Genleri, özel diyetleri, yaşam tarzları mı?

Uzun yaşamanın formülünü 9 yaşam tarzıyla özetlemekte Buettner.

  1. Doğal hareket edin

Uzun yaşayan insanların ortak özelliği sürekli hareket halinde olmaları. Çevreleri ve yaşamları belli hareketler rutini üzerine kurulu. Arkadaşlarınıza yürüyerek gidin, evinize çıkmak için asansör kullanmayın, işe ara verip yürüyüş yapın, egzersiz yapın, hava alın.

  1. Amacınız olsun

Blue zone’larda yaşayan insanların işlerinin ötesinde bir yaşama amaçları var – her sabah uyanmalarının sebebi. Araştırmalar yaşama sebebinin insan yaşamını en az 7 yıl arttırdığını göstermekte.

  1. Dua edin/ Meditasyon yapın

Uzun yaşamanın yolu stresi azaltmaktan geliyor. Örneğin, Okinawalılar her gün birkaç dakikalarını atalarını anmaya birkaç dakikalarını ayırıyorlar, Loma Linda’daki Yedinci Gün Adventist her gün dua ediyor, Sardunyalılar ise, her gün ‘happy hour’ yapıyor.

  1. %80 kuralını uygulayın

Karnınızın %80 doyduğunu hissettiğinizde yemeği bırakın. Okinawalılar karınlarının yeteri kadar dolduğunu Hara hachi bu deyimiyle ifade ediyorlar. Obezite yaşayan toplumlar bu kuralı benimseseler, dünyada şişmanlık diye birşey kalmaz!

  1. Bakliyat tüketin

Fasülye, fava, mercimek… 100’lü yaşlarındaki kişilerin en önemli besin grubu. Diyetlerin sadece küçük bir kısmını et oluşturuyor.

  1. Az miktarda alkol tüketin

Arkadaşlarla keyifle yenilen bir yemek ve bir veya iki kadeh içki. İlginç bir şekilde çalışmalar az içki tüketenlerin hiç içmeyenlere göre daha uzun yaşadıklarını göstermekte.

  1. Doğru arkadaş grubuna katılın

Sosyal çevrenizin sizi doğru hareketlere yöneltmesi önemli. Sizin yaşamınıza tam anlamıyla bağlı 5 arkadaşınızın olması yaşama bağlılığınızı arttırmakta. 

  1. Toplululuğa ait olun

Dini veya sosyal bir grubun üyesi olmak aidiyet duygusunu ve de yaşama sevincini perçinleyen bir ortam yaratmakta. Topluluğa bağlı bir birey olmak yaşınızı 4 ila 14 yaş uzatabilir.

  1. Sevdiklerinize öncelik verin

100 yaşını aşan sağlıklı bireyler ailelerini herşeyin önünde tutanlar. Çocuklara zaman ayırmak ve sevgi göstermek, çocukların büyükleriyle aynı ortamı paylaşması en büyük mutluluk kaynağı. Yaşamınızda bir partnerinizin olması yaşamınıza 3 sene kadar katıyor.

Böyle bir ortamda yaşamak bir ayrıcalık. Uzaktan çalışmanın hızla geliştiği son 1.5 senede uzak diyarlarda yaşamak uzak bir hayalden daha yakın ancak çalışma izinleri, uzaktan yapılacak işler derken, belli engeller halen mevcut. 

Blue zone alışkanlıklarını bilmek ve geliştirmek mekandan bağımsız olabilir. Yemek içmek, sevdiklerinizle hayatı paylaşmak yaşama sevincinin özü. Sağlıklı yemek her öğünde öncelikli olmalı. İş ortamında evden getirilen ya da evde yenilen doyurucu ancak besin değeri yüksek yemek konsantrasyonu arttırır. Yemek sonrası kısa bir yürüyüş öğleden sonra çalışma veriminizi arttırır. İçecek konusuna gelince doğaldan uzaklaşmamanız, su, kahve, çay ve kırmızı şarap tüketmeniz Blue Zone’larda yaşayanların önerisi.

Kısacası, doğu beslenme, hareket, sosyalleşme uzun ve sağlıklı yaşamın formülü. İş-yaşam dengesini kurmak bu formülün olmazsa olmazı. Evinizi, aileniz ve arkadaşlarınızı kendi blue zone’unuza dahil edin, sağlıklı yiyip için, sevginizi özgürce paylaşın, işinizi hayatınızın önemli bir parçası yapın ancak hayatınızın iş olmasına izin vermeyin. Blue Zone’nunuzu yaratmada başarılar!

Previous Post
Hygge İş Yerinde Mutluluk Getirir mi?
Next Post
Pazarlama Stratejiniz RED mi?

0 Comments

Leave a Reply