15 49.0138 8.38624 1 0 4000 1 http://hrpozitif.net 300 true 0

HR+

Kurumsal Hüner Süper İnsanları Yönetecek

0 Comments

İnsan Kaynakları çevrelerinde kurumsal eğitim ve yetenek yönetimi teknolojileri alanında duayen olarak tanınan Josh Bersin geçtiğimiz hafta 450 IK yöneticisini bir araya getiren prestijli Irresistible 2023 konferansını gerçekleştirdi. Geleceğin işi, çalışan ve yetenek kıtlığı, kurumsal kültür ve de bu değişen iş dünyasında yapay zekanın yeri farklı seminerler ve toplantılar kapsamında üst düzey IK yöneticileri tarafından konuşuldu. 

Konferansın tonunu küresel ekonominin içinde bulunduğu durum belirledi. Ekonomi duraklamada, dünya genelinde faizler yüksek, enflasyon yüksek, Amerika’da iş değiştirme oranı oldukça yüksek. İşe alım da buna paralel olarak zorlu. Hem işe başvuran adayların özgeçmiş ve yetenekler istenilen kalitede değil, hem de iyi çalışanların işe bağlılığını sağlamak zor. Kurumların daha fazla ve çeşitli yetiye sahip çalışana ihtiyaçları var ve de bu çalışanların işe bağlılığını sağlamak için kurumların sağlam bir kurumsal kültüre sahip olmaları lazım. 

Bu büyük resmin kocaman bir kara bulut olarak İK yöneticilerinin üzerinde durduğu bir ortamda, Bersin konferansın açılış konuşmacısı olarak, kendi yarattığı kurumsal hüner (organizational ingenuity) konseptine değinir.  Her çalışanın yapay zeka kullandığı süper insanlardan oluşan bir kurum yapısını yönetmemiz gerekli. Bu süper insanların parmaklarının ucunda birkaç saniyede ulaşabilecekleri ve de işlerinde kullanabilecekleri sonsuz bir bilgi, know-how, eğitim ve yorum derinliği olan sınırsız bir okyanus var. Her çalışanın her kaynağa ulaşabileceği bir zenginlikten söz ediyor Bersin. İşte kurumsal hüner de bu sonsuz bilgi okyanusunu kullanmaya vakıf, etkili ve hızlı çalışan iş gücünü yönetmeyi kapsıyor. 

Düşünün ki, tüm bu bilgi ve deneyim okyanusundaki bilgileri işimize yarayacak şekilde çekmek, işlemek ve uygulamak için her gün farklı yapay zeka bazlı IK inovasyonlarının her biri pratik araçlar olarak da işlerimize entegre edilebiliyor. Bilginin sınırsız olduğu bir düzende, o bilgiyle ne yapabileceğini bilmek fark yaratmakta. Yani, iş gene yetenekte.

Irresistible konferansında en çok konuşulan konular arasında, pek tabii ki yapay zeka ve yapay zeka ile dönüştürülen IK teknolojileri, teknoloji ile endüstrilerin birleşmesi, işe uygun yeti ve insan kıtlığı ve hızlı dur durak bilmeyen değişim var. Ancak tüm konuların uğrak noktası kurum kültürü. 

Yöneticilerin tüm bu değişkenleri hızlı değişim içinde kontrol edebilmelerinin tek yolu çalışanların inandıkları ve parçası olmaktan gurur duydukları baskın bir kurum kültürüne geri dönmeleri. İyi adayları şirkete çekmek ve mevcut çalışanların işlerinde kalmalarını sağlamak için kültüre vurgu yapmak şart. Bersin bu noktada Netflix örneğini veriyor. Henüz çok daha küçük boyutta bir şirketken yazdıkları manifestoları halen şirket ve çalışanların bağlılığını, rekabetçi çalışma prensiplerini anlatan rehber doküman niteliğinde. 

Netflix’in aksine çoğu teknoloji şirketi çalışanına değer verme konusunda sınıfta kalıyor. Maliyet düşürme çalışmalarında ilk kesilen maliyet bordrolardan oluyor ve çalışanlara kolaylıkla değiştirilebilecek birer varlık oldukları hissettiriliyor. Biri gider diğeri gelir. Yakın zamanda gerçekleştirilen toplu işten çıkarmalar bu bakış açısının örneği.

Ve kritik yapay zeka sorusu: yapay zeka bizi işlerimizden edecek mi? Bersin’in cevabı net: hayır, kesinlikle yapay zekaya veya makinalara işlerimizi kaybetmeyeceğiz… işlerimizi yaparken yapay zeka kullanmayı reddetmediğimiz sürece (-ki bu red tamamıyla işimizde geri kalmamıza sebep olacaktır). Tabi işimizde en iyi olmak için yapay zeka araçlarını en etkili şekilde işimize entegre etmeyi başarmamız gerekli. Yapay zeka bir araç, işimizi kapmaya gelen dünyayı ele geçirecek şeytani bir düşman değil. 

Liderlik, yöneticilik ve koçluk gibi alanlarda yapay zeka eğitimleri bizi daha iyi liderlere dönüştürecek. Yapay zeka hızı, etkin çalışmayı ve verilerin analizini hızlandıracak. Analizi farklı açılardan değerlendirmek, farklı sorularla farklı katmanlara, derinliklere eğilmek gene insan yaratıcılığıyla ortaya çıkacak.

Performans yönetimi İK yönetiminin belkemiği ve de çalışanların şirket yönetimin adaletiyle ilgili en hızlı kanaat oluşturabilecekleri yer. Yapay zeka projesinde yer aldığım zaman bu projedeki katılımım performansım dahilinde değerlendirilecek mi? Değerlendirilecekse, adil olarak mı değerlendirilecek – örneğin katkıda bulunduğum zaman ve sonuca katkım dikkate alınacak mı? Yani, gönüllü projeye katılıp işimde harcamam gereken zamanı ziyan mı ediyorum, yoksa bu yeni proje beni yeni açılımlara mı götürecek? Ceza mı, ödül mü? Özetle, şirketi her çalışanın gözünde yüceleştiren herkesin adil cezalandırılması ve adil ödüllendirilmesi.

Performans ve yetenek yönetimini bir de hibrit çalışma düzenine adapte etmek gerekli. Birçok şirket çalışanlarını tam zamanlı olarak ofiste çalışmaya çağırdı. CEO’lar evden çalışmanın sürdürülemeyeceğini, inovasyon ve takım çalışmasını zorlaştırdığının altını çizdi. Oysa, esnek çalışmanın rahatlığına pandemi döneminde alışan birçok çalışan tamamen ofise dönmek istemiyor. En azından haftayı bölmeyi tercih edebiliyor. Araştırmalara göre, bu tercihleri dikkate alan bir çalışma düzeni hem performansı hem de yetenek çekmeyi olumlu etkilemekte. Şirket yönetiminin iş yapış biçimlerini çalışanların gözünden değerlendirme esnekliğini göstermesi önemli. 

Günün sonunda nerede, ne zaman, ne kadar çalıştığımız değil, ürettiklerimizin kalitesine bakılıyor. Çok değil akıllı çalışma zamanı. Geleceğin işinde akıllı çalışanlar yapay zekayı kendilerine yakın arkadaş edinenler olacak. Akıllı çalışmalar.

Previous Post
Yetenek Kıtlığını Süper İşe Alımcılar Çözecek 
Next Post
Seth Godin’in Anlam Şarkısı

0 Comments

Leave a Reply