SkillsFuture Singapurluları Dijital Geleceğe Hazırlıyor
Bugün X kuşağı ve daha kıdemli nesillerin işteki en büyük zorluklarından biri hızla gelişen teknolojiye ayak uydurmak. Milenyaller ve Z kuşağı gibi teknolojinin içine doğmayan ancak ilerleyen yaşlarında yeni çıkan teknolojilere uyum sağlayan veya sağlamaya çalışan bu deneyimli grup işlerini yapış biçimini bilinçli olarak değiştirmekte, açık bir kafa yapısıyla teknolojiyi anlamak ve etkili kullanmak için çaba harcamakta. Tabii açık ve istekli olarak azimli çalışmak ve kimi zaman tıkır tıkır işleyen alışılmış yöntemleri bir kenara bırakıp, yeni yöntemleri öğrenip benimsemek anlamına geliyor. Hiçbir çalışanın yeni yöntemi reddetme gibi bir şansı yok çünkü tüm şirket aynı platform üzerinden haberleşiyor, projelerini yürütüyor ve raporlama yapıyor, CEO’dan yeni mezuna her kademede çalışan aynı kurumsal dili, aynı araçları kullanarak konuşuyor.
Büyük bir şirkette değil de ufak bir firmada çalışıyorsanız veya kendi işinizi yapıyorsanız benzer bir durumla karşı karşıyasınız. Örneğin, şirketinizin web sayfası olmalı, sosyal medya hesaplarından markanızı temsil etmeli, müşterilerinizle doğrudan bağlantı kurmalı, vizyonunuz dahilindeki yeniliklerinizi tanıtmalısınız. Bulut üzerinden arka ofis fonksiyonlarını yönetmeli, muhasebenizi ve pazarlamanızı en etkili ve hesaplı şekilde kendiniz yönetebilmelisiniz. Kısacası, firmanızın büyüklüğü, çalışma alanı, sektörü, coğrafyasından bağımsız olarak bugünün dijital iş yapma biçimine alışmak zorundasınız.
Dijitalleşme şirketlerin düzenli eğitimlerle çalışanlarına aktardıkları farklı modüllerden oluşmakta ve tüm çalışanların kullanması gereken belli platformlardan, departman veya fonksiyona özel programlara kadar birçok alanı kapsıyor. Pandemi ile beraber uzaktan çalışma gereklikleriyle bu programlara hâkim olma zorunluluğu daha da hızlandı ve birçok şirketin etkili çalışmak için en önemli öncelikleri arasına girdi. Bazı ülkeler istihdam politikalarını yaparken dijitalleşme trendini yakından takip ettiler ve vatandaşlarının modern çalışma ortamında aranan yetilere sahip olmaları için ücretsiz olarak veya belli sübvansiyonlar vererek profesyonel eğitimler vermeye başladılar.
Singapur hükümeti öncü birlik olarak henüz pandemi olmadan 2015’te SkillsFuture adını verdiği bir yaşam boyu eğitim programını devreye koydu. Staj benzeri, iş ve öğrenme deneyimini birleştiren ilk senesinde, programa 4500 kişi ve 1100 şirket dahil oldu. Programın amacı, Singapur vatandaşlarının ve yerleşik yabancıların yaşamları boyunca öğrenme, gelişme ve yenilik yapma becerilerini artırmak. Büyük resimde Skillsfuture’ın hedefi, Singapur’un ekonomik kalkınmasına yardımcı olmak, modern iş dünyası için gerekli becerileri vatandaşlarına kazandırmak ve işletmelerin yetenekli çalışanlarını yetiştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış. Hükümet her vatandaşa 1000 dolarlık eğitim kredisi vermiş. 2021’de 1.2 milyar dolar program dahilinde harcanmış.
SkillsFuture’de Singapur hükümetinin eğitim ortakları üniversitelerden yüksek meslek okullarına, sektör uzmanlarından, sivil toplum örgütlerine ve online eğitim kurumlarına kadar birçok farklı kanaldan oluşmakta. SkillsFuture ortak eğitim kurumlarından biri olan NTUC Learning Hub bugüne dek 26 bin kuruma 2900 farklı kursla 2.6 milyonun üzerinde eğitim sağlamış.
Birkaç hafta önce Singapur’un en büyük gazetesi Straits Times’in makalesi SkillsFuture programının Singapurlu çalışanların yaşamlarını nasıl etkilediğini, Shell’de üretim eğitmeni olarak çalışan Desmond Soh’un deneyiminden yola çıkarak anlatmış. 44 yaşındaki (X nesil) Soh işini yaparken gününün çoğunu emil atmak, dokümanları takip etmek gibi administratif işlerle harcamaktaymış ta ki NTUC Learning Hub tarafından verilen Dijital İşyeri programına katılana kadar… Bu kurs sayesinde, hangi uygulamaları hangi işleri hızlı ve hatasız şekilde yapmak için kullanabileceğini ve administratif işlerden boşalan zamanını da işinde ilerlemek istediği ve ilgi duyduğu alanlara odaklanabileceğini görmüş.
Bugün Soh bulut hizmetleri üzerinden doküman kullanarak, takımındaki ve diğer departmanlardaki meslektaşlarıyla aynı anda gerçek zamanlı olarak beraber çalışabiliyor. Administratif işlerden kazandığı zamanı ise, hem eğitimine katılan çalışanların geribildirimlerine kulak vererek eğitimlerine gerekli geliştirmeleri yapmaya, hem de yeni teknoloji alanlarına duyduğu ilginin peşinden gitmeye ayırıyor. Sistem ve süreçlerin dijitalleşmesini eğitimlerinde destekliyor ve gerçek zamanlı veri toplamak ve analiz etmenin iş etkinliğine katkısını vurguluyor. Dijitalleşme alanında teknolojilerin keşfiyle Soh’un kod geliştirme ve robotik gibi alanlara da ilgisi ortaya çıkmış, kendini bu alanlarda geliştirmek için yeni kurslara yazılmış. Öğrenmeye açık bir çalışan olarak dijitalleşmeden başlayarak teknolojiyle kaynaşmış.
Soh hepimiz için örnek teşkil etmekte. Değişen teknolojiyi dikkate aldığımızda 22-23 yaşında üniversiteden mezun olup bir daha eğitim almamak fikri kendi içinde absürt. Eğitimin ve yenilikleri öğrenmenin yaşının olmadığını kabul etmeliyiz. Yaşam devam ettikçe öğrenmek de devam edecek. Hayatta kalmanın, çevremizi anlamlandırmak ve katkı sağlamanın tek yolu bu. Yaşam boyu yaşama katkı sağlayan öğrenciler olmanız dileğimle…