Büyüyünce Ne Olacaktık; Ne Olduk?
Yazar: Ela Erozan Gürsel
Çocukken büyüklerin size en çok sorduğu sorular nelerdi? Adın ne senin? Kaç yaşındasın? En çok hangi oyuncağını seviyorsun? Kaça kadar saymayı biliyorsun? Bu sorulardan hemen sonra anlamsız, çocuğun hiçbir şekilde düzgün cevap veremeyeceği sorular gelirdi: Anneni mi Babanı mı daha çok seviyorsun?
BÜYÜYÜNCE NE OLACAKTIK; NE OLDUK?
Çocukken büyüklerin size en çok sorduğu sorular nelerdi? Adın ne senin? Kaç yaşındasın? En çok hangi oyuncağını seviyorsun? Kaça kadar saymayı biliyorsun? Bu sorulardan hemen sonra anlamsız, çocuğun hiçbir şekilde düzgün cevap veremeyeceği sorular gelirdi: Anneni mi Babanı mı daha çok seviyorsun?
En popüler ve bir o kadar da gereksizi ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ Düşünsenize 4 ila 17 yaşında bir çocuğa ne meslekle uğraşmak istediğini soruyorsunuz. Cevaplar anne-babanın mesleğine, en sevdiği oyunlara – doktorculuk, süper kahramanların paravan meslekleri, vs.. – anne-babanın isteklerine göre değişiyor. Cevapların ne kadarı çocuğun yetenek ve ilgi alanlarını yansıtıyor, çoğu zaman çok azı. Çevreden etkilenme ile modası geçmeyen klasik meslekler doktor, avukat, mühendis ve tabii o günün modası mesleklerden – bir zamanlar işletme, daha sonra uluslararası ilişkiler, bugün zengin olmak ve ünlü olmak – birini söylüyor çocuk.
Zaman değiştikçe toplum kabuk değiştiriyor, değerler farklılaşıyor. Eskiden çocuklar doktor, itfaiyeci, pilot gibi insanların iyiliğini amaçlayan meslekleri istiyordu. Diğerlerine yardım etmek, toplumunun daha iyi olması için çalışmak anne-babalarından aldıkları eğitim ve görgünün bir parçasıydı. Bugün çocuklar görünmek istiyor, dikkat istiyor, tanınmak istiyor. Dünya görsel bir hâl alıyor. Daha fazla güç ve popülerlik arayışında çocuklar. Ağlamayana meme yok misali. Ne kadar çok sesin çıkarsa o kadar iyi oluyorsun. Ne kadar çok insanın dikkatini çeker, ne kadar göz önünde olursan o kadar güçlü oluyorsun.
Meslekler konusunda çocukların bilgisi yetersiz
Doğru meslek seçimini küçük yaşlarda yapabilmek için insanın kendini tanıması, yeteneklerini ve uğraşmaktan keyif aldığı aktiviteleri keşfetmesi önemli. Kendi kendini bilmek her şeyin başında geliyor. Tabii çocuğun bu kişisel keşfi kendi kendine yapması oldukça zor. Büyüklerin doğru yönlendirmesi yeteneklerin keşfi ve geliştirilmesi açısından çok önemli. Mesleklerin tanıtılması da çocukların hangi mesleği yapabileceğini görmesi için gerekli. Çocukluk döneminden itibaren hem çocuklara hem de ebeveynlerine farklı mesleklerin tanıtılması, çocukların kendilerine uygun mesleklere yönlendirilmesi gelişmiş bir toplumun olmazsa olmazı. Oysa Türkiye’de gerek çocukların gerek ailelerinin meslekler konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını görüyoruz.
2007 yılından itibaren, Visa Europe ve 23 üye bankası ile Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) hayata geçirdiği “Renkli Ufuklar” projesi çocukları ve ailelerini mesleklerle tanıştırmayı ve çocukların bilinçli meslek seçimi yapmasını hedefliyor. Bu proje dâhilinde 814 çocuk ve ebeveynin katılımıyla gerçekleşen Infakto Research Workshop’un araştırması en çok tercih edilen mesleklerin sırasıyla öğretmenlik, doktorluk, polislik ve avukatlık olduğunu ortaya koyuyor. Meslek seçimi yaparken, çocuklar mesleğin ilgilerini çekmesi üzerinde dururken, ebeveynler mesleğin toplumsal saygınlığına önem veriyor. Meslek seçimi konusunda çocukların %46’sı öğretmenlerini rehber olarak görüyor. Çocukların %27’si ebeveynlerini, %19’u ise televizyonu meslek seçimi alanındaki kaynağı olarak gösteriyor. Meslekler konusundaki bilgisizlik çocukların ve ebeveynlerin farkında oldukları bir durum:
Araştırmaya katılan çocukların;
$1· % 70’i meslekler hakkında biraz bilgi sahibi olduğunu
$1· % 17’si bilgi düzeyinin pek yeterli olmadığını
$1· % 2’si ise hiç yeterli bilgisinin olmadığını vurguluyor.
Ebeveynlerde ise söz konusu oranlar sırasıyla % 59, % 19 ve % 4. Diğer yandan da, çocuklar meslek seçimi yapmadan daha detaylı bilgiye ulaşmak, farklı mesleklerden profesyonellerle temasa geçme konusunda istekli. Meslekler hakkında bilgim yok diyen çocukların yarısından çoğu, mesleklerin tüm özellikleri ile tanıtıldığı bir kaynağa ihtiyaç duyduğunu belirtiyor, % 76’sı ise bu mesleği yapan biri ile görüşmek istiyor.
Klasikler halen gençlerin favorisi
İngiltere İstihdam Komisyonu’nun Bank of America Merrill Lynch ortaklığıyla gerçekleştirdiği Mart 2013’te açıklanan çalışmasında, 13 ila 18 yaş aralığındaki gençlerin kariyer hedefleriyle hâlihazırdaki işgücü talebinin örtüşüp örtüşmediği sorusuna cevap aranıyor. 11.000 gencin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre, çoğunluk hala klasik meslekleri tercih ediyor. Katılımcıların %36,3’ü içlerinde öğretmenlik, avukatlık, muhasebecilik, oyunculuk, polislik, BT danışmanlığı, doktor, itfaiyeci ve psikologluğun bulunduğu 10 meslekle ilgileniyor. Bundan 10-20 sene önce var olmayan teknolojilerin ve bilim alanlarının ilerlemesiyle ortaya çıkan mesleklerde çalışmak istediğini söyleyen gençlerin sayısı çok az. Dolayısıyla, gelecekte kalifiye elemanlar ve işgücü talebi arasında uyuşmazlık söz konusu olacak. İşin en kötü yanı, gençler klasikleşmiş mesleklerde eğitim alacak, okuldan mezun olduklarında belli koltuklar için kıyasıya bir rekabete girecekler. Çok sayıda mezun göreceli olarak az sayıda iş imkânı olacak.
Finansal krizin ertesinde kimse bankacı olmak istemiyor. Özel okullarda okuyan çocuklar bile –ki bu çocukların bir kısmının anne-babaları bankacı – bankacılık tamamen gözden düşmüş bir meslek. Çok az sayıda çocuk halkla ilişkiler veya insan kaynakları alanında çalışmayı hedefliyor. Kimse madenlerde ya da çağrı merkezlerinde çalışmak istemiyor. Çoğu genç daha kalifiye, belli eğitimler gerektiren, beyin gücüne ihtiyaç duyulan işleri tercih ediyor. Son dönemlerin gözde işleri aşçılık araştırmaya göre kimse tarafından istenen bir meslek değil. Sekreterlik ve kasiyerlik en az rağbet gören işler arasında.
Sadece 100 kişiden 9’u çocukluk hayalini gerçekleştiriyor
8000 profesyonelin katıldığı Linkedin araştırmasına göre, katılımcıların sadece %9’u çocukluk hayallerindeki mesleği icra ediyor. Ancak katılımcıların %30’u çocukluklarında yapmak istedikleri işle mevcut işleri arasında iyi kötü bir bağlantı olduğunu söylüyorlar. Bunun en temel açıklamasını kişinin küçük yaştan itibaren nelere ilgi duyduğuna, yeteneklerinin ne yönde olduğuna bağlamak mümkün.
Ülkesel dağılıma bakıldığında;
$1· Kanadalı ve Amerikalıların hayallerindeki bir numaralı iş öğretmen olmak
$1· Alman ve Hong Kongluların bilim adamı
$1· Güney Afrika ve Yeni Zelanda’nın doktor ve sağlık personeli
$1· Avusturya ve Fransa’nın uçak veya helikopter pilotu
$1· İsveçli, Arap, Brezilya, Hindistan, Singapur ve Endonezyalıların ortak hayali mühendis olmak.
Çocukluk hayalinizdeki mesleğe ne kadar yakınsınız?
Amerikalı erkek çocuklarının hayalindeki işler:
1. Profesyonel atlet;
2. Pilot;
3. Bilim adamı;
4. Avukat;
5. Astronot.
Amerikalı kız çocuklarının hayalindeki işler:
1. Öğretmen;
2. Veteriner;
3. Yazar, Gazeteci;
4. Doktor, Hemşire, Sağlık personeli;
5. Şarkıcı.
Çocuklukta belli mesleklerde başarılı ve mutlu olacağını hayal etmek güzel. Ancak çocukların yaşamda birçok şeyi yaşayarak öğreneceği gerçeğini atlamamaları lazım. Deneme yanılma yöntemi bazen en etkili yöntem olabiliyor. Mesleği uzaktan ne kadar araştırsan da okulu bitirsen de bazen o masaya oturmadan o iş nasıl yapılır anlamak mümkün olmuyor. Kaygan zeminde yürümekten kimi zaman tökezlemek kimi zaman düşmekten korkmamak gerek. Tabi fazla vakit kaybetmeyip ayağa kalkmak şartıyla…
Bu yazı Dünya Gazetesi'nin Değişim Yelpazesi köşesinde 09.04.2013 tarihinde yayınlanmıştır.