İşletmenizi büyütmekten sizi alıkoyan risk alma korkunuzsa, riskleri tanımak ve kendinizi riske alıştırmak için çok çalışın. Bilin ki, risk olmadan, girişim olmaz.

Hiç çok ciddi bir ağrı hissedip kaslarınızı gevşetmek ve kendinizi iyi hissetmek için fizik tedavi veya masaja gittiniz mi? Inc yazarı Ami Kassar son günlerde tercih edilen tetik noktası masajı (trigger point massage) sayesinde vücudunun ağrıya sebep olan yerinin ağrı hissettiği yere hiç de yakın olmadığını görmüş. Deneyimli tetik noktası masözü ağrının kaynağını bulup, oraya masaj uygulayarak ağrısına son vermiş.

Tetik noktaları sadece vücudumuzda değil, iş dünyasında da mevcuttur. Bir işletmeyi kurmak veya yönetmek sürekli kompleks problemlerle ilgili karar vermenizi gerektirir. Girişimciler veya yöneticiler olarak zaman zaman savunmada, zaman zaman saldırıda, farklı pozisyonlara geçmek durumundasınız. Muhtelif problemlere çözümler getirebilmek için günleriniz ve geceleriniz iniş çıkışlarla dolu geçebilir. Bugün net olan yarın tamamen karman çorman belirsiz bir yöne gidebilir.

Vücudumuza geri dönelim. Omzunuzun ağrıdığını düşünün. Tetik noktası masajına gittiniz ve terapistiniz omzunuza odaklanmak yerine sırtınızın alt bölgesine konsantre oldu. İşletmenizde de, buna benzer durumlar meydana gelmektedir: Müşteri hizmetleriyle ilgili problem yaşarsınız. O departmanda çalışan insanları kovup yenilerini işe almayı düşünebilirsiniz ancak çalışanlarınız iyiyse ve sattığınız ürünlerde sıkıntı varsa, o zaman gözden geçirmeniz gereken departman üretim, kalite kontrol veya tasarım olmalıdır. Sorunun kaynağına inmek hem etkili çözüm üretmenize yardımcı olacak hem de müşteri kaybı ve ürünlerin iyileştirmesinden doğacak artı maliyet ve zaman kaybını minimuma indirecektir. Her zaman problemin kaynağına odaklanın ve su yüzüne çıkan problemi neyin tetiklediğini araştırın.

İşletmenizi büyütürken tetik noktaları nelerdir?

Yeni bir girişimi başlattığınızda veya şirketinizi büyütme aşamasındayken, sizi durduran veya düşündüren, yatırım korkusudur. Borçlanmaktan, statükoyu mahvetmekten, işi batırmaktan korkarsınız. İşletmenizi büyütme kararı aldığınızda, elinizde yatırımın geri dönüşüyle ilgili güçlü bir tezinizin olması gerekir. Bu tezin doğrultusunda borçlanabilir ve kârınız sermaye maliyetinden yüksek olduğu sürece kısa zamanda yatırımınızın meyvelerini toplayabilirsiniz. Büyüme kararı cesur bir karardır. Bu kararı verirken, korku ve riskle ilgili şüpheler duymanız olağandır. Hesabınızı doğru yaptıysanız ve tetik noktalarını (burada riskten çekinme ve borçlanma korkusu) doğru belirlediyseniz, geriye korkuyu yenip kendinizi hazır hissettiğiniz zaman harekete geçmek kalır.

İşletmenizi büyütmekten sizi alıkoyan risk alma korkunuzsa, riskleri tanımak ve kendinizi riske alıştırmak için çok çalışın. Bilin ki, risk olmadan, girişim olmaz.

Hiç çok ciddi bir ağrı hissedip kaslarınızı gevşetmek ve kendinizi iyi hissetmek için fizik tedavi veya masaja gittiniz mi? Inc yazarı Ami Kassar son günlerde tercih edilen tetik noktası masajı (trigger point massage) sayesinde vücudunun ağrıya sebep olan yerinin ağrı hissettiği yere hiç de yakın olmadığını görmüş. Deneyimli tetik noktası masözü ağrının kaynağını bulup, oraya masaj uygulayarak ağrısına son vermiş.

Tetik noktaları sadece vücudumuzda değil, iş dünyasında da mevcuttur. Bir işletmeyi kurmak veya yönetmek sürekli kompleks problemlerle ilgili karar vermenizi gerektirir. Girişimciler veya yöneticiler olarak zaman zaman savunmada, zaman zaman saldırıda, farklı pozisyonlara geçmek durumundasınız. Muhtelif problemlere çözümler getirebilmek için günleriniz ve geceleriniz iniş çıkışlarla dolu geçebilir. Bugün net olan yarın tamamen karman çorman belirsiz bir yöne gidebilir.

Vücudumuza geri dönelim. Omzunuzun ağrıdığını düşünün. Tetik noktası masajına gittiniz ve terapistiniz omzunuza odaklanmak yerine sırtınızın alt bölgesine konsantre oldu. İşletmenizde de, buna benzer durumlar meydana gelmektedir: Müşteri hizmetleriyle ilgili problem yaşarsınız. O departmanda çalışan insanları kovup yenilerini işe almayı düşünebilirsiniz ancak çalışanlarınız iyiyse ve sattığınız ürünlerde sıkıntı varsa, o zaman gözden geçirmeniz gereken departman üretim, kalite kontrol veya tasarım olmalıdır. Sorunun kaynağına inmek hem etkili çözüm üretmenize yardımcı olacak hem de müşteri kaybı ve ürünlerin iyileştirmesinden doğacak artı maliyet ve zaman kaybını minimuma indirecektir. Her zaman problemin kaynağına odaklanın ve su yüzüne çıkan problemi neyin tetiklediğini araştırın.

İşletmenizi büyütürken tetik noktaları nelerdir?

Yeni bir girişimi başlattığınızda veya şirketinizi büyütme aşamasındayken, sizi durduran veya düşündüren, yatırım korkusudur. Borçlanmaktan, statükoyu mahvetmekten, işi batırmaktan korkarsınız. İşletmenizi büyütme kararı aldığınızda, elinizde yatırımın geri dönüşüyle ilgili güçlü bir tezinizin olması gerekir. Bu tezin doğrultusunda borçlanabilir ve kârınız sermaye maliyetinden yüksek olduğu sürece kısa zamanda yatırımınızın meyvelerini toplayabilirsiniz. Büyüme kararı cesur bir karardır. Bu kararı verirken, korku ve riskle ilgili şüpheler duymanız olağandır. Hesabınızı doğru yaptıysanız ve tetik noktalarını (burada riskten çekinme ve borçlanma korkusu) doğru belirlediyseniz, geriye korkuyu yenip kendinizi hazır hissettiğiniz zaman harekete geçmek kalır.

Korkuyu yenmek için neler yapmalı?

Chron.com’dan Girişimcilere Risk üzerine Öğütler

Küçük risklerle gelen başarılardan destek alın.

Güven bir kas gibidir. Çalıştırdıkça güçlenir. Küçük riskler alarak başarı sağladığınızda kendinize güveniniz artar. Küçük riskler küçük başarılar getirdiği gibi uğrayacağınız başarısızlıklar da kariyeriniz veya girişimciliğiniz açısından önemsiz kayıplara yol açar, genel olarak finansal durumunuzu veya ruh halinizi pek etkilemez.

Başarılı olmayı planlayın.

İyi düşünülmüş, detaylı bir iş planınız olsun. Büyüme için fazlar nelerdir? Başarısızlık riskleri neler? Bunları dengelemek için ne tür planlar devreye koymayı planlıyorsunuz? İş planınızın güçlü ve zayıf yanları neler? Önünüzde net bir resim olsun, yola çıkmadan önce atacağınız adımları alternatifleriyle beraber bir bir planlayın.

Desteğe ihtiyacınız olduğu alanlarda kimlerden yardım alacağınızı planlayın.

Her konuyu bilmenize, her işte deneyim sahibi olmanıza imkan yok. Önemli olan kendimizi iyi tanıyıp çevremize bizim açıklarımızı en iyi şekilde doldurabilecek dürüst insanları katmayı sağlamak. Akıllı ve işinin ehli insanlar konularıyla ilgili doğru yönlendirmeler yaparak riskleri azaltacak, şirketin doğru stratejiler üretmesine destek verecektir.

Kendinizi belli periyodlarla denetleyin ve değerlendirin.

Bir yandan olumlu gelişmeleri gözden geçirirken, diğer yandan yakın gelecekteki riskleri ve fırsatları belirleyin. Gözlem ve değerlendirmelerinizi geliştirdiğiniz çözümler ve stratejilerle beraber bir günlüğe kaydedin ki zaman zaman geri dönüp geçmişte yaptıklarınızdan gelecek için dersler çıkarabilin.

Mümkün olduğunca riski minimuma indirin.

Sizin için kabul edilebilir risk nedir? Tanımlayın. Net olun. Sınırlarınızı belirler ve bu sınırlar içinde kalırsanız, risk faktörü sizi daha az rahatsız edecektir. Girişiminizin finansmanı için düşük risk faktörleri nelerdir? Bankadan borç almak yerine, size finansman konusunda yardımcı olacak güvendiğiniz bir ortakla mı girişiminizi başlatmalısınız?

Gereksiz riskler almadığınızdan emin olmak için hareketlerinizi sürekli değerlendirin.

Potansiyel getiri ve kayıp hep aklınızda olsun. Karşılaştırın. Eğer almanız gereken risk, getiriyi gölgede bırakıyorsa, o işe girmeyin.

Her Girişimcinin Riskle ilgili Bilmesi Gereken 5 Şey

Yönetim danışmanlığı veren Larry Alton’un entrepreneur.com için hazırladığı makale, her girişimcinin risk almayla ilgili bilmesi gereken 5 şeyi sıralıyor.

Alton’un listesi şöyle:

Risk olmazsa, girişim OLMAZ!

Risk almadan girişim olmaz, risk almayan girişimci olamaz. Çoğu girişimci kişisel birikimlerini işletmesine yatırma durumunda kalır. Her ay masraflarınızı karşılayan bir maaş aldığınız kurumsal bir işten kendi işinize geçtiğinizde çoğu zaman ilk sene bir kuruş kazanmaz, aksine yeni işi kurmak için para harcarsınız. Bu süre içinde verdiğiniz her karar belli ölçülerde risk taşıyacaktır. Bazı stratejileri test edecek, doğruluklarından ancak birkaç ay sonra emin olacaksınız. Esneklik en iyi arkadaşınız olacak; risk de beraber yaşamayı kabul ettiğiniz yan komşunuz.

Farklı tipte risklerle karşılaşacaksınız.

Riskleri sadece küçük ve büyük olarak değil, öngörülebilir ve öngörülemeyen riskler olarak da ayırmak gerekir. Bazı riskleri elinizde bulunan dataya göre hesaplayabilir, iş planınıza kötü senaryoları yansıtabilirsiniz. Bazen de işler tamamıyla bilinmeze doğru ilerler ve karar almanızı zorlaştırır. Müşteri davranışlarını öngörmek veya ekonomik trendleri tayin etmek zordur, birçok işletme yanlış tahminler yüzünden finansal sıkıntılar içine düşer. Öngörülebilir ve öngörülemeyen risklerin arasındaki farkı anlamak, verdiğiniz kararı değerlendirmede size yardımcı olacaktır.

Bazı risklerin pek de getirisi olmayacaktır.

Risk almak her zaman da olumlu bir getiri sağlayacak diye birşey yoktur. Adı üzerinde risk almak, ya kazanmak ya da kaybetmekte sonuçlanır. Bazen uzun zaman hesapladığınız riskler de sizi yarı yolda bırakacaktır. Bu durumda bu olumsuz deneyimden gerekli dersleri çıkarıp yola devam etmeniz gerekir.

Felaketleri öngörme konusunda önyargılıyız.

İnsanoğlu doğası gereği felaketleri öngörme konusunda önyargılıdır. Yenilgi riskini abartmak doğamızın bir parçasıdır. Elimizdeki verileri de bu uğurda kullanırız ve oldukça olumsuz bir tablo çıkarırız. Sonra da bu kaybın veya felaketin gerçekleştiği durumlarda başımıza gelenlerin sonuçlarını da abartırız. Gerçek çoğu zaman hayalgücümüze oranla çok daha kolay aşılır cinstendir.

Risk, farklılaştıran bir etkiye sahiptir.

Bazı riskler daha fazla değer vaat ederler. Bazı riskler küçük potansiyeller sunarken, büyük kayıplara yol açabilir. Bazı riskler işinizi ya uçurur, ya darma duman eder. Ancak bu risklerin ortak paydası farklılaştırıcı oluşlarıdır. Birçok insan risk almaktan tamamen kaçındığından, risk alma cesaretini gösterenler kalabalığın arasından sıyrılır ve başarılı olma şansını kendi kendine yaratırlar. Denemesi başarısızlıkla sonuçlansa bile, denemiş olur, deneyim kazanır, dersler çıkarır, bir sonraki girişimine hazırlık yapmış olurlar.

Riski genellemek yerine, karmaşık yapısını anlayıp, girişimci olarak ne tür risklerin akıllıca olduğunu saptamak gereklidir. Tabii en önemli soru sizin hangi riski almaya açık olduğunuzu keşfetmeniz olacaktır. Risk alırken başarısız olmanın, yolun sonu olmadığını bilmeniz önemlidir. Başarısızlıklar başarıların öncüsüdür, pes etmeden devam etmek esastır.