İŞİNİ ŞANSA BIRAKMA, ŞANSLA YAP
Sizin ve çevrenizdekilerin iş yaşamında şansın yeri nedir? Şans bir kişinin veya kurumun başarısına ne kadar etki ediyor? Şansı kendi tarafınıza nasıl çekersiniz
Sizin ve çevrenizdekilerin iş yaşamında şansın yeri nedir? Şans bir kişinin veya kurumun başarısına ne kadar etki ediyor? Şansı kendi tarafınıza nasıl çekersiniz?…
İş hayatınızda şansınızı maksimuma getirmeniz mümkün mü? Bir diğer deyişle, işlerinizin yaver gitmesi için şansın hep yanınızda olmasını nasıl sağlarsınız? Yoksa işimi şansa bırakmam her etabını planlarım, takip ederim, başarımın tamamı bana ait diyenlerden misiniz?
Bazılarımız için şans olsa da olur olmasa da… ya da aman bir talihsizlik olmasın da ben işimi sağlama alırım diye düşünürüz.
Şans gerçekten var mı?
Gerçeği görmek ve kabul etmek büyük bir meziyettir, bazen tam olarak açıklayamadığımız, somut delillere dayanmayan gerçekleri kavramamız ve ona göre hareket etmemiz gerekir. İşte şans da böyle bir gerçektir… İşletme derslerinde şans sihir gibi bir şey olarak anlatılır, şansın çoğu zaman öngörülebilir olmaması gerçek dışı olduğu anlamına gelmez.
Şans vardır.
Herkesin ve her şirketin başına şanslı ve şanssız olaylar gelir. Asıl enteresan olan bu olaylara bireylerin veya şirketlerin verdikleri tepkiler, şans veya şanssızlığı yönetmek için izledikleri stratejilerdir.
İş hayatında şans nasıl önünüze çıkar?
Ancak asıl başarıyı getiren Steve Jobs’ın dediği gibi noktaları birleştirmektir. Yani, sahip olduğunuz bilgi dağarcığını, deneyimlerinizi ve geleceğe dair vizyonunuzu birleştirip yeni birşeyler yaratmak. Jobs, kendi yaşamından bir örnekle nasıl noktaları birleştirdiğini ve ilk Macintosh bilgisayarı hayata geçirdiğini anlatır. Üniversitedeyken sırf keyif aldığı için yazıldığı kaligrafi dersi kişisel bilgisayarların klavyelerinin ve fontlarının tasarlanmasında büyük rol oynar. Jobs’ın kariyerinde Apple’ı kurması, Apple’dan kovulması, daha sonra kötü yönetilen şirketin tekrar başına geçmesi ve hepimizin teknoloji algısını ve kullanımını değiştiren ürünler geliştirmesinde şansın mutlaka etkisi olmuştur.
Başarının yeni sırrı: Şans Getirisi
Stratejik planların yapıldığı sene sonu toplantılarında ekonominin nasıl olacağı ve şirketi nasıl etkileyeceği konusunda yapılan çalışmalar yerine zaman, para ve diğer kaynakların şans getirisi üzerine yoğunlaşması gerektiğini vurguluyor. Kitabında sözünü ettiği başarılı şirketlerin çoğu önceliğini şansa veriyor. Değişken ekonomik faktörler aynı coğrafya ve sektörlerdeki her şirketin etkileneceği faktörler. Şirketleri başarılı stratejiler kurmada farklı kılan şans yönetimine verdikleri önem. Yani, stratejilerini oluştururken fırsatları görmeye ve geliştirmeye harcadıkları mesai şirketleri birbirinden ayıran en büyük fark. Hızla büyüyen şirketleri etüt ettiğinizde karşınıza ekonomik tehditlerden korkan ve ürkek yatırımlar yapan üst düzey yöneticiler görmüyorsunuz. Aksine yarının Michael Dell veya Steve Jobs’ları kendilerini ekonominin kurbanları olarak görmek yerine, ekonomi ne durumda olursa olsun kendi alanlarında fırsatı gören keskin gözlere ve hızla harekete geçen dev adımlara sahipler.
Şans getirisini değerlendirmek için nereden başlamalı?
Collins’in tavsiye ettiği en hızlı yol; bundan sonra yapacağınız sene sonu strateji toplantılarında geçtiğimiz senenin şans getirisini hesaplamak. Basit sorularla durum değerlendirmesi yapmak mümkün: Geçtiğimiz sene hangi alanlarda büyüdük? Fırsatlar neydi, nerelerde yatırım yaptık? Rakipler nerelere yatırım yaptı? Seneye neler yapabiliriz?
Özellikle neler yapabiliriz sorusunu gündelik yaşamımıza sokmak zaman içinde bakış açımızı değiştirecektir. Müşterilerle görüşmelerinizde, gazete okurken veya araba kullanırken çevrenizi gözlemlerken kendinizi bir fırsat avcısı gibi görün. Nerelerde açık var? Hangi alanlarda yatırıma/hizmete veya yeni ürünlere ihtiyaç var? Neler yapılabilir? Bu yaklaşım sizi tüketimden üretime yönlendirecek, yararlı birşeyler yapmanın tatminini verecektir.
Şans Getirisini Yükseltmenin 3 Yolu
1. Hayatı size doğru akan bir şans nehri olarak görün.
Nehre atlayın ve bu nehrin içinde iyi ve kötü şansla karşılaşarak yüzün. Bu görselle her kulaçta iyi veya kötü olabilecek olaylara dokunacak yakınlıkta olduğunuzu ve hayatınızın bir parçası olarak onları avantaja çevirmeniz gerektiğini algılayabilirsiniz.
2. Kötü/İyi şans olayları için kendinizi hazırlayın.
Talihsiz olayların başınıza gelmesi kaçınılmazdır, ne zaman ve nasıl olacaklarını kestirmek ise zordur. Kimi zaman işte başkasının yaptığı hatadan dolayı maddi veya manevi olarak cezalandırılırsınız ya da bir sağlık problemi hayatınızın akışını değiştirir. Kontrol edemediğiniz faktörlere uyum sağlamak, gerektiğinde onlarla mücadele etmek için esnek planlar üretebilmelisiniz. Gerektiğinde daha az saatler çalışabilmek için sağlığınız ve gücünüz yerindeyken para biriktirmeli, kötü şansa karşı gerekli önlemleri almalısınız.
3. İyi şansı görünce tanıyın.
İyi şansı görür görmez anlamak fırsatı yerinde anında yakalamak anlamına gelir. Bazen iyi şans kendini net bir şekilde belli etmez. Örneğin, size profesyonel anlamda yol gösterecek bir mentorla tanışırsınız, hayat arkadaşınız diyeceğiniz partnerinizle karşılaşırsınız veya patronunuz değişir. Tüm bu olayların önemini bazen aylar bazen yıllar sonra anlayabilir, bazense iş işten geçtikten sonra bu insanların sizin için değeri ve önemini kavrayabilirsiniz. Liderler bu ayrımı ta başından net bir şekilde yapabilen profesyonellerdir. Hangi formda olursa olsun iyi şans kapınızı çaldığında tüm kaynaklarınızı kullanmalı, hızla harekete geçmelisiniz.
Fikirleri uygulamaya geçirmek kilit önem taşır
Gözlemleriniz, arkadaşlarınızla veya müşterilerinizle konuşmalarınız sırasında farklı fikirler geliştirebilir, size heyecan veren projelerin temelini atabilirsiniz. Ancak önemli olan hızla fikri icraata dönüştürmektir. Hızla büyüyen şirketlerin en büyük başarısı fırsatı görüp kısa süre içinde projelendirmek ve hayata geçirmektir. Böylece, yeni fikir heyecan içinde büyütülür ve hayata geçirilir. Hız şans getirisinin en büyük etkenlerindendir. Şansını çoğaltmak için girişimcilerin, yöneticilerin doğru iş bağlantılarına sahip olması gereklidir.
Doğru bağlantılar yeni fırsatları doğurur, yeni fikir destekleyicilerle beraber geliştirilir ve sağlam bir şekilde büyütülür.
Bu yazı Dünya Gazetesi'nin Değişim Yelpazesi köşesinde 13.08.2013 tarihinde yayınlanmıştır.